31 Aralık 2015 Perşembe

İran’dan ABD Gemisine Füze Açıklaması

İran, Hürmüz Boğazı’ndaki Amerikan uçak gemisi yakınına füze fırlattığı haberlerini yalanladı.
İran, ABD gemisine füze fırlattığını iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. İran Devrim Muhafızları Ordusu Halkla İlişkiler Sorumlusu Tuğgeneral Ramazan Şerif, yaptığı yazılı açıklamada ABD’nin belirttiği tarihte İran’ın söz konusu bölgede her hangi bir askeri tatbikat yapmadığını bildirdi. Devrim Muhafızları’nın resmi internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada, “Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri, ABD’nin iddia ettiği zamanda Hürmüz Boğaz’ında askeri bir tatbikat yapmamıştır dolayısıyla füze ya roket fırlatılması söz konusu olmamıştır ” denildi. İranlı askeri yetkili açıklamasında, “Mevcut şartlarda bu tip yalan haberlerin yayınlanması daha ziyade psikolojik bir operasyon olup, düşündürücüdür” diye kaydetti.
Açıklamada, stratejik Basra Körfezi bölgesinin güvenlik ve huzurunun İran için önemli olduğunun altı çizildi. ABD Merkez Komutanlığı Sözcüsü Kyle Raines, İran Devrim Muhafızları’nın Hürmüz Boğazı yakınlarında cumartesi günü gerçekleştirdiği tatbikat sırasında füze denemesi yaptığını fırlatılan füzelerden birkaçının ABD uçak gemisi USS Harry S. Truman’ın yakınına düştüğünü iddia etmişti.

Gaziantep’te Doğal Yaşam Pazarlarının 9.’su Açılacak

Gaziantep’te Doğal Yaşam Pazarılarının 9.’sunun 3 Ocak Pazar günü açılacağı bildirildi.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin Doğal Yaşam Pazarlarının dokuzuncusunun 3 Ocak 2016 Pazar günü gerçekleştirileceğini belirtti. İlki 8 Mart 2015 tarihinde hayata geçirilen pazarların sayısının her geçen gün daha da arttırdıklarını ifade eden Başkan Şahin, ilk ay 15 olan katılımcı sayısı katlanarak arttığını bugün itibari ile 50’yi bulduğunu söyledi. Pazarın beklenen ilgiyi de gördüğünü ifade eden Şahin, “Köy kadınları tarafından kendi hazırladıkları ürünlerini halka sunmaları, pazarda istenilen sinerjiyi sağlamıştır. Mefruşat, gıda gibi alanlarında satışa sunulan ürünlerden sağlanan kazanç, girişimci köy kadınlarında ayrı bir memnuniyet oluştururken, kendilerine olan güveni arttırmıştır. Doğal yaşam pazarımız sürdürülebilirliğini göstermiş olup, önümüzdeki günlerde de yenilikçi fikirler ile devam edecektir” diye konuştu.

Gaziantep’te 12 IŞİD’li Yakalandı, 5’i Serbest Bırakıldı


Gaziantep’te 1’i suça sürüklenen çocuk olmak üzere 12 yabancı uyruklu IŞİD’li yakalandı. Yakalanan IŞİD’liler sınırdışı edilmek üzere Göç İdaresine teslim edildi.
Gaziantep Valiliği’nden konuya ilişkin dün yapılan açıklamada şöyle denildi:
“DAEŞ terör örgütünün ülkemize yönelik faaliyetleri ve olası terör eylemlerinin önlenmesi, terör örgütüne militan teminine yardımcı olan faaliyetlerinin engellenmesi amacıyla İl Emniyet Müdürlüğümüz ekipleri tarafından ilimizde bulunan otellerde yapılan çalışmalarda;
 
(1)’i suça sürüklenen çocuk olmak üzere (12) yabancı uyruklu şahıs yakalanmıştır. 
Şahısların adli makamlara sevki neticesinde (5) şahıs hakkında Adli Kontrol Kararı verilmiş, (7) şahıs tutuklanmıştır. 
Haklarında adli kontrol kararı verilen şahıslar işlemleri tamamlandıktan sonra İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edilmişlerdir.
Söz konusu şahıslar 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununa istinaden işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra sınır dışı edileceklerdir.”

30 Aralık 2015 Çarşamba

Gaziantep’in ‘Allah’ Diyen Rezidansları Var!


Gaziantep’te yapımı süren İCONOVA adlı rezidans projesinin görünümünün Arapça ‘Allah’ yazısı şeklinde olduğu iddia edildi.
Yapımı esnasında imar sorunlarının da çıktığı iddia edilen ve Gaziantep’in en yüksek binaları olma özelliğini de taşıyan projede evler 850 bin liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Şireci Grup ve Acarsan Holding ortaklığında inşaatına başlanan ve 2016 yılının eylül ayında yapımı bitirilecek olan ICONOVA rezidans projesinin mimarı tasarımında Arapça ‘Allah’yazısından esinlenildiği iddia edildi. konu sosyal medyada da tartışmaya neden oldu.
Öncesinde TOKİ’den Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmiş olan 51 bin 916 metrekarelik arsa, düzenlenen ihaleyle de 98 milyon liraya Şireci Grup’a satılmış, Şireci Grup da buraya rezidans projesini başlatmıştı.
https://twitter.com/dortayaklisehir/status/681863519583776768
https://twitter.com/ysrdnl/status/649200293717090308
https://twitter.com/Judassspriest/status/515474809204273152

Kilis’te Yurttaşların Uygulama Tepkisi


İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kent genelinde araçlar ve şüpheli şahıslar üzerinde yaptığı uygulamaları vatandaşların tepkisini çekiyor.
İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kent genelinde araçlar ve şüpheli şahıslar üzerinde yaptığı uygulamaları vatandaşların tepkisini çekiyor. İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından Kilis-Gaziantep, Kilis-İslahiye karayolu ile kent merkezinde uygulama yapması vatandaşlar, Türkiye’nin hiçbir yerinde bu kadar uygulama yapılmadığını ifade etti. Vatandaşlar, Kilis’ten İstanbul’a kadar araçları ile gittiklerini ifade ederek, “Bizi hiçbir kimse yolda durdurmuyor. Bin 200 kilometre mesafede tek trafik aracı daha görmüyoruz. Ama Kilis’e geldiğimiz zaman evimize gidene kadar birkaç yerde uygulamaya denk geliyoruz. Kimlik kontrolü, ehliyet ruhsat istiyorlar Sorgulama işlemleri 5 dakika sürüyor. Türkiye’nin hiçbir yerinde bu kadar uygulama yapılmamaktadır. Bu uygulamaların güvenlik nedeniyle yapıldığı iddia ediliyor. O zaman sınıra yakın yerlerde yapsınlar, Suriye’den illegal yollarla gelenleri arasınlar” diye tepki gösterdi

İşte 2015’te Türkiye’den Yunanistan’a Giden Mülteci Sayısı

Birleşmiş Milletler’in mülteci örgütü UNHCR, 2015’in başından bu yana deniz yoluyla Avrupa’ya gelen göçmen ve mülteci sayısının bir milyonu aştığını açıkladı.
Örgüte göre, bir milyon 573 kişinin yüzde 80’inden fazlası, çoğu Midilli üzerinden olmak üzere Yunanistan’a geldi. Türkiye’den Yunanistan’a 844 bin kişi gitti. 150 binden fazla kişinin de Libya’dan Akdeniz’i geçerek İtalya’ya gittiği açıklandı.

En büyük göçmen krizi



Bunun Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük göçmen krizi olduğu belirtiliyor. 2014’te Avrupa’ya deniz yoluyla gelen göçmen ve mültecilerin sayısı 216 binin biraz üzerindeydi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin internet sitesinde yer alan raporda, “Giderek daha fazla sayıda göçmen ve mülteci Avrupa’ya ulaşmak için denize çıkmaya elverişsiz tekneler ve plastik botlarla risk alıyor. Bu tehlikeli geçişe girişenlerin büyük çoğunluğu uluslararası korumaya muhtaç, savaştan, şiddetten ve baskıdan kaçan insanlar” denildi.
Örgüte göre Akdeniz’i bu yolla geçenlerin yüzde 49’u Suriyeli, yüzde 21’i de Afgan. Bu yıl içinde denizde ölen ya da kaybolan insanların sayısı 3.735.

29 Aralık 2015 Salı

Endonezya'da Kırbaçlı İnfaza Alkışlı Destek

Endonezya'da iki genç, evlilik öncesi cinsel ilişki yaşadıkları gerekçesiyle kırbaçlandı.


Endonezya'nın şeriatla yönetilen tek vilayeti olan Açe'nin başkenti Banda Açe'deki 'ceza infaz merasimi', Baiturrahim Camii'nde gerçekleşti.
"Halvet" suçu işleyen 23 yaşındaki Vahyudi Saputra ile 20 yaşındaki Nur Elita'ya hintkamışından yapılan bir sopayla 5'er kez vuruldu. Gençlerin, üniversite öğrencisi olduğu belirtildi.

Nur Elita'nın kırbaçlanışını cep telefonu kamerasıyla görüntülemeye çalışan kadınlar ve kadın infaz görevlisinin olaya tanıklık edişi...

İstanbul’da 3 IŞİD’in ‘Eylem Timi’ Üyesi Tutuklandı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, IŞİD’e yönelik düzenlenen iki ayrı operasyonda, örgütün ‘eylem timi’nden olduğu iddia edilen dört kişiyi yakaladığını ve şüphelilierden üç kişinin tutuklandığını duyurdu.
DHA’nın haberine göre, polis, 12 Kasım günü IŞİD’e yönelik Silivri’de bir villaya düzenlediği operasyonda ele geçirdiği dijital verileri inceleyerek, örgütün ‘eylem timi’nden dört kişiyi tespit etti.
Polis, yaptığı teknik ve fiziki takip sonucunda, şüpheli dört kişinin yaşadıkları yerleri belirleyerek, geçtiğimiz hafta iki ayrı operasyon düzenledi.
Mecidiyeköy ve Beyazıt’ta iki ayrı operasyon
Mecidiyeköy’de bir eve 24 Aralık’ta düzenlenen operasyonda Pakistanlı Abdul M.A. (24), Hafız A.B.M.F. (26) ve Shanawa S.’yi (21) gözaltına alındı. Beyazıt’taki otobüs durakları civarında ertesi gün düzenlenen ikinci operasyonda ise İngiliz uyruklu Hassan H. gözaltına alındı.
Üç kişi tutuklandı
Emniyet’teki işlemleri tamamlanan Pakistanlı ve İngiliz şüpheliler mahkemeye sevk edildi. Şüphelilerden Abdul M.A., Hafız A.B.M.F. ve Hassan H. tutuklanırken, Shanawa S. serbest bırakıldı.

IŞİD ‘Büyük Avrupa Saldırısı’ Yapacak İddiası

IŞİD’in intihar timini Libya üzerinden İtalya’ya gönderdiği ve saldırı hazırlığında olduğu ortaya çıktı.  Koalisyon güçleri içinde yer alan ülkelere karşı eylemler yapmaya başlayan IŞİD’in yılbaşı ya da yeni yıla yakın günlerde “Büyük Avrupa saldırısı” hazırlığında olduğu iddia edildi. Bu eylem çerçevesinde örgütün, henüz Avrupa’da yerleri tam olarak belirlenemeyen kiliselerle eğlence amacıyla toplanılan yerleri hedef aldığı ve intihar saldırısı düzenlemeyi amaçladığı belirtildi. Türkiye’ye giren 5 kişilik IŞİD grubu için güvenlik birimlerine uyarı gönderildi.
Suriye’de kontrolü altındaki çatışma bölgelerine yönelik koalisyon güçlerinin hava saldırıları sonrasında misilleme eylemlerine başlayan Paris’te eş zamanlı eylemlerle son yılların en büyük terör saldırısını düzenleyen terör örgütü IŞİD’in, yılbaşı ya da yeni yıla yakın günlerde Avrupa’da büyük bir eylem hazırlığı yaptığı öğrenildi. Milliyet’ten Tolga Şardan‘ın haberine göre, IŞİD’in son dönemde eylemlerinin artırması nedeniyle çatışma bölgelerindeki faaliyetlerini yoğunlaştıran istihbarat birimleri, örgütün yeni planı hakkında önemli bilgilere ulaştı. 
Çatışma bölgelerindeki IŞİD militanlarının kimliklerine ulaşmayı hedefleyen istihbarat birimleri geçtiğimiz günlerde önemli bir bilgi edindi. Buna göre, koalisyon güçleri içinde yer alan ülkelere karşı eylemler yapmaya başlayan IŞİD’in yılbaşı ya da yeni yıla yakın günlerde “Büyük Avrupa saldırısı” hazırlığında olduğunu tespit etti.
Bu eylem çerçevesinde örgütün, henüz Avrupa’da yerleri tam olarak belirlenemeyen kiliselerle eğlence amacıyla toplanılan yerleri hedef aldığı ve intihar saldırısı düzenlemeyi amaçladığı anlaşıldı. 

500 kişi eğitildi

İstihbarat birimleri, IŞİD’in ABD’deki 11 Eylül saldırılarına benzer biçimde eylem yapmayı hedeflediği ve bu amaçla en az 500 kişilik IŞİD’linin çatışma bölgelerinde eğitime alındığı ve bu grubun büyük bölümünün Eylül-Ekim döneminde Libya üzerinden İtalya’ya gönderildiği bilgisine ulaşıldı. 
Avusturya polisi, önceki gün yılbaşına kadar Avrupa başkentlerinde olası bir terör eylemi gerçekleşebileceği uyarısını yapmıştı. Viyana polisi açıklamasında, uyarının, ismi verilmeyen bir “dost” istihbarat servisinden geldiği ve buna göre yılbaşından önce Avrupa başkentlerinde muhtemel bir terör saldırısı düzenlenebileceği belirtilmişti. Benzer istihbaratın bütün Avrupa başkentlerine gönderildiği belirtilen açıklamada, bazı potansiyel saldırganların isimlerinin belirlendiği, ancak şimdiye kadar yapılan incelemelerde somut bir sonuca ulaşılmadığı vurgulanmıştı. 

Türkiye de alarmda

İstihbarat birimlerinin, geçen Kasım ayı içinde beş kişilik IŞİD grubunun Şanlıurfa’dan Mersin’e gittiğini belirlediği de ortaya çıktı. Beş kişilik grubun liderliğini IŞİD’in merkezi Rakka’da yaşayanSuriyeli Haşan Al Talab’ın (33) yaptığını belirleyen istihbarat birimleri, Al Talab’ın eşinin de yine grupla birlikte hareket ettiğini tespit etti. 
Güvenlik birimleri, yaşanan süreç ve yaklaşan yılbaşı nedeniyle Al Talab ve beraberindekilerin yeni yıl kutlamaları ile bağlantılı olabileceği değerlendirmesini yaparken, yurt genelindeki güvenlik birimleri arka arkaya gönderilen yazılarla uyarıldı. 

27 Aralık 2015 Pazar

CHP Gaziantep Kadın Kolları Başkanını Seçti

Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep İl Örgütü il başkanlığı seçiminden sonra Kadın Kolları Başkanlığı seçimlerini de yaptı. Yapılan seçimde Kadın Kolları başkanı daha önce de atamayla göreve gelmiş olan Mine Polat oldu.
Şato Resturant’da düzenlenen, Filiz Atakan ve Mine Polat’ın yarıştığı seçimde konuşma yapan yeni İl Başkanı Av. Nesrin Tuncel “Kadınlar olarak ülkenin bu kötü gidişine dur demek zorundayız. Kurtuluş Savaş’ında kadınlarımız nasıl ülkeyi kurtardıysa şu anda yaşanan kötü günlerde de kadınlarımız yeniden ülkenin kötü gidişatına müdahale edecektir” dedi.
Sosyal demokrat kadınlar olarak bizler her zaman kadın haklarının en iyi savunucuları olarak mücadelemizi sürdüreceğiz diyen Tuncel “Şu anda seçilecek olan İl Kadın Kolları ile birlikte eskisinden daha etkili, daha güçlü çalışmalar yaparak halkımızı bilgilendireceğiz” şeklinde konuştu.
Seçim Sonuçları
Filiz Atakan 37 oy  Mine Polat 114 oy
Kadın Kolları Yönetim Kurulu Üyeleri; Asiye Yıldız, Zehra Gündoğdu, Pınar  Erdem, Seda  Güler, Hanife Albayram, Hatice Yıldırım, Elif Titiz, Feray Suran, Muazzez Çiloğlu, Beyza Kasapoğlu, Hatice Tanak, Fatoş Uğur

Tayyar’dan Demirtaş’a Hodri Meydan

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, dokunulmazlığının kaldırılmasına dair 9 fezlekesinin olduğunu belirterek, “HDP’lilerle birlikte işleme konulsun, birlikte yargılanalım. Genel Kurula Demirtaş dahil HDP’lilerin dokunulmazlık dosyaları getirilirse tereddütsüz kaldırılması için oy veririm” dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından HDP Milletvekillerine göndermede bulundu. Şamil Tayyar, “Dokunulmazlığımın kaldırılmasına dair 9 fezlekem var. HDP’lilerle birlikte işleme konsun, birlikte yargılanalım. Hodri meydan. Gücüm 1 oyla sınırlıdır. Genel Kurul’a Demirtaş dahil HDP’lilerin dokunulmazlık dosyaları getirilirse, tereddütsüz kaldırılması için oy veririm”

“Kürt Halkı, Öz Gücüne Güvenen Mücadele Sürecine Girdi”

Diyarbakır’da toplanan DTK sonuç bildirgesinden ‘Demokratik özerk bölgeler’ oluşturulması kararı çıkarken, Demirtaş, toplantı sonrası Başbakan Davutoğlu’nun kendisiyle yapacağı görüşmeyi iptal etmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır’da toplanan Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) sonuç bildirgesinden, ‘Demokratik Özerk Bölgeler’ teklifi çıktı. Bildirgeyi açıklayan DTK Eş Bbaşkanı Hatip Dicle, ülke genelinde kültürel, ekonomik, coğrafi yakınlıkları dikkate alınarak bir veya birkaç komşu şehri kapsayacak biçimde demokratik özerk bölgelerin oluşturulması gerektiğini söyledi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da deklarasyonda ifade edilen çerçevenin Türkiye’de hakim bir yönetim biçimi haline gelmesi için ellerinden geleni yapacaklarını ve mücadele içinde olacağını söyledi. Demirtaş, Başbakan Davutoğlu’nun kendisyele yapacağı görüşmeyi iptal etmesini ise “Görüşmemek için bahaneler aranıyordu. Üslup meselesi basit bir gerekçe yapıldı. Yoksa aslında konuşamayacak durumda olduklarını, bir çözüm politikalarının olmamasından kaynaklı bir tutumdan kaynaklandığı görülüyor” dedi.
7
DTK’nın Diyarbakır’da 2 gündür devam eden olağanüstü kongrenin ikinci gününde, sonuç bildirgesi açıklandı. DTK Eş Bbaşkanı Selma Irmak’ın Kürtçe okuduğu ve 14 madde ile altı doldurulan sonuç bildirgesini DTK Eş Başkanı Hatip Dicle Türkçe okudu.
“KÜRT HALKI, ÖZ GÜCÜNE DAYANAN MÜCADELE SÜRECİNE GİRDİ”
İmralı’da yürütülen görüşmelerin sonlandırılıp, varılan mutabakatın yok sayılarak savaş kararı alındığı görüşünü savunan Hatip Dicle, PKK’ya dönük operasyonlarının başlatıldığını, en meşru demokratik taleplerinin şiddet yöntemleriyle bastırılmaya çalışıldığını söyledi. Bunun sonucunda bazı il ve ilçelerde halk meclislerinin ‘özyönetim’ kararı alındığını belirten Dicle, şöyle dedi:
“Özyönetim ilan edilen yerlerde bir yıldır sakız gibi çiğnenen kamu güvenliği adı altında seçilmişlere, sivil halka, siyasetçilere ve gençlere yönelik tutuklama ve infazlara yönelmesi, özyönetim alanlarını hendekler ve barikatlarla savunma durumunu ortaya çıkarmıştır. Bugün, sorunu hendeklere sıkıştıran ve bunun üzerinden geliştirilen devlet terörünü meşrulaştıran politikalara karşı halkımızın geliştirdiği meşru direniş, özünde kendi kendini yerelden yönetme, yerel demokrasiyi inşa etme talebi ve mücadelesidir. Kürt halkının hukuki, siyasi ve statü talebi kabul edilmediği için Kürt halkı da kendi öz gücüne dayanan bir mücadele sürecine girmiştir. Bu mücadele toplumsal sorun üreten iktidarcı, merkeziyetçi ve erkek egemen yönetim anlayışlarına alternatif olarak demokratik siyaset anlayışını, yönetim modelini ve sistemini benimseyen, toplumsallığı ve birlikte yaşamı, Kürt sorununun siyasi statü temelinde demokratik çözümünü esas almaktadır. Bu da, sorunun esas olarak bir demokrasi ve özgürlük sorunu olduğunu ortaya koymaktadır. Demokrasi ve özgürlük talepleri özünde siyasi statü talepleridir. Çözümü de siyasi müzakere zemininde olmalıdır. Bu nedenle, yaşadığımız bütün sorunların aşılabilmesi için diyalog ve müzakere kanallarının yeniden devreye girmesi önemlidir. Bunun için de, Kürt halk önderi sayın Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanmasını, sürecin sağlıklı ve istikrarlı yönetilebilmesi için zorunlu görmekteyiz.”
7a
Demokratik özerkliğin içeriğini doldurarak önümüzdeki günlerde, kamuoyuna deklere edeceklerini anlatan Dicle, “Bu açıdan daha önce DTK’nin kamuoyuna sunduğu, HDK, DBP ve HDP’nin de programlarına aldığı demokratik özerkliğin içeriğini doldurarak kamuoyuna deklare etmek istiyoruz. Böylece özyönetim ilan eden halkımızın amacı ne, ne istiyor? Soruları daha iyi anlaşılacaktır” dedi.
Hatip Dicle, Türkiye’nin tarihsel geçmişine, çok kültürlü ve çoğulcu toplum yapısına, kalabalık nüfus ve büyük coğrafya gerçekliğine en uygun yönetim modelinin demokratik özerklik olduğunu rasyonel düşünen herkesin kabul edeceğini söyledi.
“TOPLUMUN KENDİ SAVUNMASI ELZEM”
DTK’nın olağanüstü kongresinde, özyönetimin içeriğinin doldurularak sahiplenilmesi, savaş ve şiddet politikalarına karşı bireyin ve toplumun kendi öz savunmasını almasının meşruluğunu, toplumsal inşa sürecinin de eşzamanlı ele alınarak hayata geçirilmesinin elzem olduğu kararı alındığını kaydeden Hatip Dicle, şöyle konuştu:
“Katliam ve halkı sindirme amaçlı gerçekleştirilen bu saldırılar sonucu hem ölümler, yaralanmalar yaşanmakta, hem de kentlerde tarihi-kültürel miraslarımız, ibadet yerlerimiz yakılmakta ve yıkılmaktadır. Kürt halkı da hem özyönetimin ilan edildiği yerlerde, hem de bulunduğu her alanda direnişini giderek büyütmektedir. DTK olarak halk meclislerinin ilan ettiği özyönetim ilanlarını ve halkımızın her alanda yürüttüğü bu haklı ve meşru direnişi sahipleniyor; Kürt halkının ve tüm Türkiye halklarının bu direnişlere katılmasını ve destek vermesini demokrasi ve özgürlük mücadelesi gereği olarak görüyoruz. Şu anda yaşananlar AKP hükümetinin gösterdiği gibi hendek ve barikat sorunu değil, demokrasi sorunudur. AKP’nin saldırgan politikası ise halkın iradesini ve yerel demokrasiyi tanımayarak halkın özgür ve demokratik yaşam iradesini kırmaya yöneliktir. Var olan gerilim ve çatışmalar ancak demokratikleşme zihniyeti ve çözüm yaklaşımıyla ortadan kaldırılabilir. Kürt sorunu gibi temel bir sorunun çözülmemesinin, direnişin derinleşerek büyümesine yol açacağı aşikardır. DTK genişletilmiş olağanüstü genel kurulu; yaptığı kapsamlı tartışma ve değerlendirmeler neticesinde, özyönetimin içeriğinin doldurularak sahiplenilmesini, savaş ve şiddet politikalarına karşı bireyin ve toplumun kendi öz savunmasını almasının meşruluğunu, toplumsal inşa sürecinin de eşzamanlı ele alınarak hayata geçirilmesinin elzem olduğunu karara bağlamıştır.”
“ÖZYÖNETİM İLANLARI, DEMOKRATİKLEŞTİRME ADIMLARIDIR”
Kürt sorununun, demokratik özerklik çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesinden ayrı ele alınamayacağını savunan Dicle “Özyönetim ilanları kesinlikle Türkiye’yi de demokratikleştirme adımlarıdır; Yerinden yönetimi sağlayan yasal demokratik adımların atılmasını da tüm Türkiye halkları açısından gerekli ve doğru bir adım olarak görüyoruz” dedi.
Hatip Dicle, demokratik özerklik, özyönetimler ve yerel demokrasi açısından spekülatif tartışmaların son bulması için Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik şartındaki çekincelerin kaldırılması yanında, aşağıda belirteceğimiz demokratik özerklik sorumluluk alanlarının tespiti çerçevesinde sadece Kürt sorununun değil; siyasi, toplumsal ve idari birçok sorunun çözümüne kapı aralayacağına inanıyoruz” diye konuştu.
İŞTE 14 MADDELİK BİLDİRGE
DTK genişletilmiş olağanüstü genel kurulunda alınan kararlarla ilgili Hatip Dicle tarafından açıklanan 14 maddelik sonuç bildirgesi şöyle:
“1- Ülke genelinde kültürel, ekonomik, coğrafi yakınlıkları dikkate alınarak bir veya birkaç komşu şehri kapsayacak biçimde demokratik özerk bölgelerin oluşturulması.
2- Tüm bu özerk bölgelerin ve kentlerin demokratik esaslarla seçilmiş meclisler ve meclisler içinden seçilmiş özyönetim organları tarafından Türkiye’nin yeni demokratik Anayasası’nın temel prensipleri çerçevesinde yönetilmesi. Özerk Bölgelerin halk iradesinin ayrıca TBMM ve merkezi yönetimde de demokratik esaslar temelinde temsil edilmesi.
3- Demokratik özerk bölgeler ve diğer idari birimlerde merkezi yönetimin seçilmişler üzerindeki her türlü vesayetine son verilmesi, seçilmişleri görevden alma yetkisinin kaldırılması. Merkezi yönetim organlarının, yeni demokratik anayasa ilkelerine uyulması doğrultusundaki denetimleri dışında bölgesel ve yerel yönetimler üzerindeki her türlü vesayetinin son bulması.
4- Özerk bölge ve kentlerde şehir, mahalle, köy, kadın ve gençlik meclislerinin, farklı halklar ve inanç toplulukları meclislerinin, sivil toplum örgütlerinin karar alma ve denetleme süreçlerine doğrudan katılımının sağlanması.
5- Demokrasinin derinleşmesi, kapsamlılaşması, özgür ve demokratik yaşamın sağlanması açısından kadınların meclislerde, tüm karar mekanizmaları ve özyönetim kademelerinde eşit temsilinin tanınması. Kadınların ihtiyaçları doğrultusunda meclis, komün ve toplumsal kurumlar kurabilmesi; kadın kurumları ve kadınlarla ilgili kararların tamamen kadın meclislerinin onayından geçmesi. Kadının her alanda özgür ve özerk örgütlenmesinin tanınması.
6- Gençliğin karar mekanizmaları ve özyönetim organlarında yer alması. Bu açıdan gençliğin her alanda özgün örgütlenmesi ve karar mekanizmalarına özgün kimliğiyle katılmasının sağlanması.
7- Her kademede eğitimin özyönetimlere bırakılması. Türkçenin yanı sıra bütün anadillerin de eğitim ve öğretim dili olması. Eğitim müfredatında genel müfredat dışında yeni demokratik anayasa, evrensel değerler ve insan hakları çerçevesinde yerelin tarihi, kültürel ve toplumsal özgünlükleri ve ihtiyaçları temelinde müfredata eklemeler yapılması. Türkçenin yanında yerel dillerin de resmi dil olarak kabul edilmesi.
8- Dil, tarih ve kültür alanında her türlü çalışma yapabilmek. Aynı zamanda İnanç ve ibadet hizmetleri sunan kurumların özerk kurumlar olarak örgütlendirilmesinin sağlanması.
9- Bütün düzeylerdeki sağlık ve tedavi hizmetlerinin özerk yönetimlerce sunulabilmesi.
10- Yargı Sistemi ve Adalet Hizmetlerinin Özerk Bölge Modeline göre yeniden düzenlenmesi.
11- Toprak, Su ve Enerji kaynaklarının Ekolojik çerçevede toplum yararına işletilmesi,denetlenmesi ve üretimden pay alma yetkisinin Özerk Bölge Yönetimine verilmesi.Öz yönetimin tarım, hayvancılık, sanayi ve ticaret dahil her alanda genel demokratik anayasa ilkelerine ters düşmeden her türlü üretim ve işletme birimleri oluşturma,bu tür toplumsal ve bireysel girişimleri destekleme, teşvik etme,hibe desteği sunma yetkisine sahip olması.
12- Özerk Bölgenin yönetim alanında ve kent içinde, her türlü kara, hava, deniz ulaşım hizmetlerini sunması ve denetimini sağlaması. Trafik hizmetlerinin merkezi trafik kurumları ile uyumlu halde yerel yönetim organları denetimindeki birimlerce yürütülmesi.
13- Yukarıda belirtilen hizmetlerin sunulabilmesi için yerelde bütçelemenin Özerk Bölge Yönetimine devredilmesi ve kadın odaklı bütçelemenin esas alınması; merkezle ve diğer yerellerle varılacak anlaşmalara ve hakkaniyet ilkelerine bağlı olarak bazı vergilerin özyönetim birimleri tarafından toplanması. Merkezin yerelden topladığı bütün vergi gelirlerinden yerele pay verilmesi. Merkezin bölgelerin gelişmişlik farkını giderecek şekilde gerekli tedbirleri alması.
14- Özerk Bölge Yönetiminin denetiminde, yereldeki asayişin tümünü sağlayacak resmi yerel güvenlik birimlerinin kurulması, bu birimlerin Anayasal kurallar çerçevesinde ihtiyaçlara bağlı olarak kurulmuş merkezi savunma ve güvenlik birimleriyle koordineli olarak çalışması.”
“DEKLERASYON, ÖNERİ VE ELEŞTİRİLERE AÇIKTIR”
DTK Eş Genel Başkanı Hatip Dicle, konuşmasının son bölümünde, 14 madde ile altını doldurdukları demokratik özyönetimi kararın tartışmaya, önerilere ve eleştirilere açık olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
“Demokratik özyönetimlerin Türkiye’nin demokratik birliği ve halkların ortak geleceği temelinde gerçekleşmesini ve bu nitelikte demokrasiyi ve özgürlükleri güvence altına alacak demokratik bir anayasa yapılması zorunludur. Böyle bir anayasa tüm toplumsal kesimler, farklı etnisiteler ve inanç toplulukların özgür ve demokratik yaşama kavuşması açısından da vazgeçilemez önemdedir. Yalnızca bir halkın, bir kesimin, bir topluluğun özgür ve demokratik yaşamını sağlayan ama diğerlerine hak tanımayan bir anayasa, siyasal ve toplumsal bir sistem düşünülemez. Demokratik özerklik mücadelemiz Kürtler için olduğu kadar, Türkler ve tüm diğer etnisiteler, inanç toplulukları, dışlananlar, ezilenler, ihmal edilenler için de bir demokrasi ve özgürlük mücadelesidir. Bu deklarasyon dinamik bir tartışma ve uzlaşma arayışıdır. Öneri ve eleştirilere açıktır. “
Bu çerçevede çatışmalara son verilmesini isteyen Hatip Dicle, “Türkiye’nin demokratikleşmesi, siyasi çözüm yolunun açılması için, Türkiye’nin bütün demokratik ve toplumsal özgürlük güçlerini, siyasi partileri, şahsiyetleri, kanaat önderlerini, inanç toplulukları ve kurumlarını Kürt halkının yürüttüğü meşru ve haklı mücadeleye ve taleplerine destek vermeye davet ediyoruz. Kürdistan’daki bütün toplumsal kesimleri ve siyasi partileri ulusal birlik ruhuyla halkımızın yürüttüğü direnişe sahip çıkmaya; dünya halklarını ve kurumlarını halkımızın meşru özgürlük talepleriyle dayanışmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Dicle’nin konuşmasından sonra HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş da bir konuşma yaptı. Demirtaş, okunan deklarasyonun herkese hayırlı olmasını dilerken, “Yoğun bir mücadele, emek, tartışma sonucunda ortaya çıkmış, Türkiye ve Ortadoğu’da demokrasi adına çözüm herkes için önemli bir çerçeve sunan bir demokrasi manifestosu, bir yol haritası olarak tanımlayabileceğimiz bu deklarasyonu HDP olarak yürekten destekliyoruz” dedi.
7b
‘HDP ELİNDEN GELENİ YAPACAK’
HDP’nin bütün gücüyle bu deklarasyonda ifade edilen çerçevenin Türkiye’de hakim bir yönetim biçimi haline gelmesi için elinden geleni yapacağını ve mücadele içinde olacağını belirten Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Umut ediyorum ki bu deklarasyonun muhatapları, bu deklarasyonu yayınlayanlarla aynı ciddiyetle deklarasyona yaklaşacaklardır. Eleştiriye ve öneriye açık bu deklarasyon, çatışmaların sonlanması, mevzunun hendek ve barikat olmadığı, demokrasi sorunu olduğu noktasında tartışmaları ve mücadeleyi siyasi bir zemine çekme konusunda çok önemli bir fırsat sunuyor. İnşallah muhataplarımız bu ciddi deklarasyonu serinkanlılıkla dinleyip, okuyup aslında öz yönetimin, özerkliğin hepimiz açısından, birlikte yaşam açısından çok önemli bir fırsat sunduğunu göreceklerdir. Siyaset küskünlükler, kaprisler üzerinden yapılmaz. Ne olursa olsun konuşabilmektir siyaset. Biz HDP olarak bu noktadayız. DTK’nın deklarasyonda ifade edilen mücadele anlayışı ve öz yönetim çerçevesine bağlı kalarak bir siyasi mücadeleyi yürüteceğimizi belirtiyoruz.”
Demirtaş’tan sonra HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile DTK bileşenleri siyasi partilerin eş genel başkanları da birer kısa konuşma yaptı.
“HALK, KİM SAVAŞ VE KANDAN BESLENİYORMUŞ GÖRMÜŞ OLDU”
Tören sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, “Siyaset eğer konuşarak çözmeyi başaramıyorsa, söyleyebilecek sözleri yoksa tıkanmış demektir. Hiç öyle bahane aramalarına gerek yok. Bir çözümsüzlük politikası, şiddet politikası, tankla, topla terbiye etme politikası hayattayken, söyleyebilecek sözler yok. Ama biz kin ve öfke üzerinden, kızgınlık, intikam üzerinden siyaset yapmıyoruz. Biz, diyalog ve müzakere kapılarının her zaman açık olması gerektiğini ifade ediyoruz. Siyasette bunun için varız” dedi.
Selahattin Demirtaş, kendilerine karşı kullanılan üsluba, hitaba bakılırsa, hiç kimsenin birbiriyle konuşmaması gerektiğini söyledi. Demirtaş, Başbakan Davutoğlu’nun kendisiyle yapmayı planladığı görüşmeyi iptal etmesine ilişkinse şunları söyledi:
“Her gün ayrı hakaretlerle, küfürlerle karşılaşan bir parti olmamıza rağmen, sırf halkımız acı çekmesin, ölümler dursun, siyasetçiler olarak görevimizi yerine getirelim diye mümkün olduğunca esnek davranıyoruz. Biz, ne askerin, ne polisin, ne PKK’linin, ne sivilin ölmemesi için siyasetteyiz. Onların sorumluluk ve vebalini taşıyoruz. Öyle, ‘küstüm oynamıyorum’ gibi tavırlarla bu ülke yönetilemez. Bu ülkeye yazık. Umut ediyorum ki, herkes şu anda, kim diyalogdan yana, kim savaş ve kandan besleniyoru görmüş oldu.” 
“GÖRÜŞMEMEK İÇİN BAHANE ARIYORLARDI”
Bir gazetecinin, “Görüşmelerin kaçak çaydan kaynaklı iptal edildiğine inanıyor musunuz?” sorusuna Demirtaş, “Hayır, öyle şey olur mu? Görünen o ki zaten, görüşmemek için bahaneler aranıyordu. Üslup meselesi basit bir gerekçe yapıldı. Yoksa aslında konuşamayacak durumda olduklarını, bir çözüm politikalarının olmamasından kaynaklı bir tutumdan kaynaklandığı görülüyor” diye cevap verdi.
Bundan sonra nasıl bir yöntem belirleyecekleri konusundaki başka bir soruya Demirtaş, “Biz işimize bakacağız. Bizim derdimiz çözümdür. Her konuda çözüm için mücadele ediyoruz. Biz AKP ile var olmadık, AKP ile bitmeyeceğiz. Bizim meşruiyetimizin kaynağı AKP değil. Parlamentonun 3’üncü büyük grubuyuz. Mücadelemizi de sürdürüyoruz” yanıtını verdi.
Başka bir gazetecinin, “Bundan sonra Türkiye’yi nasıl bir süreç bekliyor?” sorusu üzerine de Demirtaş, şunları söyledi:
“Biraz önce deklarasyonu gördünüz. Bu çerçevede biz mücadelenin siyasal zeminde güçlenerek, devam etmesi gerektiği yönünde beyan ortaya koyduk. Ama ısrarla tankla, topla, bebekleri bile öldürüp, bunun üstünü psikolojik bir savaşla örtecek bir zihniyet olursa, biz de elimizdeki bütün imkanlarla zulme karşı direniriz. Seçim bizim değil, seçim hükümetindir. Hükümet savaşı seçtiği müddetçe, her canlı kendini savunmakla mükelleftir, zorunludur, sorumludur. Tercih hükümetin tercihidir. Halk barış istiyor, hükümet savaşı istiyor.”
DHA

26 Aralık 2015 Cumartesi

RedHack: Sadece DDoS Değil Sistemlere Sızdık

Türkiyeli Hacker grubu RedHack Türkiye’ye yönelik olarak gerçekleştirilen siber saldırılar hakkında konuştu. RedHack tarafından yapılan açıklamada saldırının sadece DDoS’la sınırlı olmadığı sistemlere de sızıldığı açıklandı. Hackerlar, sızmanın farkedilmesinin ardından banka ve bakanlıkların “fişi çektiklerini” aktardı. 
Grup yaptığı açıklamada şunları yazdı:
“Saldirilarimiz 2 Kasim’da yaptigimiz aciklamalar ekseninde surdurulen hazirliklarla 10 gundur devam ediyor.
Eylemin hedefi -basinda sunuldugu gibi Rusya-Türkiye arasindaki sürtüşmeye mudahil olmak degil- DAIS ceteleri ve onun destekleyen AKP’dir
Operasyon sadece #RedHack’e ait bir operasyon degil #Anonymous kardeslerimiz basta olmak uzere enternasyonal sivil bir koalisyon ürünüdür.
Eylem, medyada verildigi gibi sadece DDOS’dan ibaret degildir. Zira bugun de devam eden “banka operasyonlari” SIZMA seklinde eylemlerdir.
Sizintiyi farkettikten sonra, bugune kadar onlem olarak yaptiklari tek seyi yaptilar yani “fi$i cektiler”
Ama sorunu hala bulamadilar…
Eylemimizi: Gezi’de Gazi’de Lice’de Roboski’de Suructa, Sur’da, Ankara’da Sirnakta, Fransada ve dunyanin herhangi bir cografyasinda Baris kardeslik esitlik icin katledilen canlara, Tahir Elciye.. Evinin icinde hunharca oldurulen Dilek Doğan’a, Dilan’a, Sirine, Yelize Ve fasizmin zindanlarinda fasizmi yargilayan devrimci tutsaklara, basin emekcilerine, cefakar analara, fedakar babalara adiyoruz…
Eylemimiz katlanarak sürecek. Bankalardan Noter’ine Uyap’indan Mernis’ine Polnet’inden Deniz Hava Kara ulasimina kadar silip süpürecegiz.
‘En umutsuz oldugunuz an orada olacagiz’ demistik ve gelecek secimleri de beklemeye niyetimiz yok..
Bizi bekleyin…

Gaziantep’te DBP’lilere Polis Müdahalesi

DBP Gaziantep Kadın Meclisi’nin Kırkayak Parkı’nda “Kadın Katili Devlettir” pankartıyla düzenlediği basın açıklamasına polis müdahale etti, bir kişi gözaltına alındı.
Bazı ilçelerdeki sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek için DBP Kadın Meclisi çağrısıyla Kırkayak Parkı’nda bir araya gelen  gruba polis müdahale etti.
hdp1
Emniyet güçlerinin ‘Kadın Katili Devlettir’ yazılı pankartla yürünmesine izin verilmediği iddia edilirken DBP Antep İl Eş Başkanı Kazım Şahin tartaklanarak gözaltına alındı.

Suriyeli Öğrencileri İçin “Braille Alfabesi” Öğreniyor

Kilis’teki Elbeyli Konaklama Tesisleri’nde engelliler için kurulan gelişimsel destek sınıfına kayıt yaptıran görme engelli öğrencilerinin durumundan etkilenen öğretmen Pervin Yavuz, öğrencilerine ışık olabilmek için görme engellilerin kullandığı Braille alfabesini öğreniyor.
İZZET MAZI – Kilis’teki Elbeyli Konaklama Tesisleri’nde engelliler için kurulan gelişimsel destek sınıfına kayıt yaptıran görme engelli öğrencilerinin durumundan etkilenen öğretmen Pervin Yavuz, öğrencilerine ışık olabilmek için görme engellilerin kullandığı Braille alfabesini öğreniyor.
Yaklaşık bir yıl önce Konaklama Tesisleri’ndeki Gökkuşağı Anaokulu bünyesindeki zihinsel engelli ve gelişim bozukluğu yaşayan öğrencilere yönelik sınıfta Suriyeli engelli çocuklara eğitim vermeye başlayan Yavuz, sınıftaki görme engelli öğrencilerinin durumundan etkilenerek, idarenin de desteğiyle Braille alfabesi öğrenmeye başladı.
Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engelli çocuklara eğitim vermeye başladığında daha önce hiç böyle bir tecrübesi olmadığı için ilk başlarda tedirginlik yaşadığını anlattı.
Normalde sınıflarına öğrenim güçlüğü çeken öğrencilerin kayıt yaptırdığını ifade eden Yavuz, “Görme engelli öğrencilerimiz geldi ve sınıfa kaydolmak istediklerini söyledi. İlk başta düşündüm çünkü görme engellilerle daha önce hiç çalışmamıştım” dedi.
Bir süre sonra çocukların durumundan çok etkilendiğini ve okul idaresine giderek onlar için bir şeyler yapmak istediğini aktardığını belirten Yavuz, “Onların gören gözü nasıl olabiliriz diye düşündüm ve ilk önce ben öğrendim, daha sonra da öğretmeye başladım. Gaziantep’te görev yaptığım sürede birlikte çalıştığım görme engelli öğretmen arkadaşımı aradım ve ondan bana Braille alfabesini öğretmesini istedim. Özel ders almaya başladım. Benim için de güzel ve değişik bir uğraş. Hem öğreniyor, hem öğretiyorum” diye konuştu.
“Önce tereddütlerimiz vardı”
Okul müdürü Derya Yavuzcan ise tesiste 28 öğretmenle bin 320 öğrenciye eğitim verdiklerini söyledi.
Down sendromlu, gelişim bozukluğu yaşayan, hiperaktif ve görme engelli 23 öğrenci için oluşturulan sınıfta eğitimlerin birebir verildiğine işaret eden Yavuzcan, şunları kaydetti:
“Görme güçlüğü çeken öğrencilerimiz hakkında biraz tereddütlerimiz vardı. ‘Onlar için neler yapabilir, nasıl bir eğitim verebiliriz?’ diye düşündük. Daha sonra sınıf öğretmenimiz bir arkadaşının yardım edebileceğini söyledi ve bizden destek istedi. Özel kurs almasının uygun gördük ve eğitimi için elimizden gelen her türlü desteği sağladık. Şimdi hem sınıfını devam ettirip hem Braille alfabesi öğreniyor. Görme engelli çocuklarımıza da yavaş yavaş bu eğitimi vermeye başladık.”
Görme engelli öğrenci Reyan Dur da okuma yazmayı öğrenmeye başladığı için çok mutlu olduğunu belirterek, emeği geçen herkese teşekkür etti.

İşkenceci Üvey Anne Cezaevinde Dövüldü

Kayseri’de 5 ve 7 yaşındaki iki üvey çocuğuna işkence yapmak suçundan 46 yıl hapis cezası alan Songül A. kaldığı Kayseri Kapalı Cezaevi’nde, tutuklu veya hükümlüler tarafından dövüldüğü iddiasıyla, dün gece Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi.
Hürriyet’te yer alan habere göre; geniş güvenlik önlemleri altında jandarma tarafından hastanenin acil servisine getirilen Songül A., travma bölümünde tedavi edildi.
Songül A.’nın darbe, dayak, bükülme, ısırılma veya tırmalanma, başın yüzeysel yaralanması tanısıyla tedavi gördüğü öğrenildi. Tedavisinin tamamlanması ardından Songül A, jandarmalar tarafından tekrar cezaevine götürüldü.
Songül A’nın, geçen Perşembe günü de Adli Tabipliğe getirildiği, tedavisinin ardından yeniden cezaevine götürüldüğü, üvey annenin başka bir cezaevine nakledilmesiyle ilgili sevk kararı çıktığı ancak henüz bu naklin gerçekleşmediği belirtildi.

Hastanede görüntülendi

Hastaneye sevk edilen kadının, hastanedeki görüntüleri ortaya çıktı.  Amatör kameraya yansıyan görüntülerde, S.A.’nın yoğun güvenlik önlemleri altında tedavi gördüğü Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisinde bulunan travma odasından çıktığı görüldü.


25 Aralık 2015 Cuma

Ahmet Ümit İmza Günü İçin Geliyor

Polisiye edebiyat denilince akla gelen ilk isim Ahmet Ümit’in 300 bin baskı ve satış rekoru kıran yeni romanı Elveda Güzel Vatanım için düzenlenecek imza günü için Gaziantep’e geleceği bildirildi.
Gaziantep’in kültür elçisi Yazar Ahmet Ümit yeni kitabı için düzenlenecek olan imza günü ve bir dizi söyleşi için Gaziantep’e gelerek okurlarıyla buluşacak. ‘Elveda Güzel Vatanım’ adlı romanı İttihat ve Terakki’nin son dönemlerinin anlatıldığını ve ‘devletin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır’ sloganıyla okurla buluştuğu ilk günden itibaren yoğun ilgi görüyor. 250 bin ilk baskının ardından kısa sürede tükenen Elveda Güzel Vatanım 2. Baskısında da 50 bin adet basıldı. Türkiye de ilk kez 300 bin baskı rakamını gören ilk eser olma özelliğiyle de basım rekoru kıran kitap okuyucular tarafından da büyük beğeni kazandı. 
Ahmet Ümit’in yeni kitabı için Cevizli Kitap Evinde 18 Ocak 2016 Pazartesi günü imza günü düzenlenecek. İlk söyleşisini Sanko Kolejinde gerçekleştirecek olan Yazar Ahmet Ümit 20 Ocak 2016 Çarşamba günü de Gaziantep Sanayi Odasında TOB Kadın Girişimcilerin konuğu olarak söyleşi yapacak.

Kutlama Etkinliğine Kucaklarında Mermi Taşıdılar

Gaziantep’in kurtuluşunun 94. yıl dönümü, kentte coşkuyla kutlanıyor. Kutlama etkinliğine yöresel kıyafetlerle katılan kadınlar, kucaklarında mermi taşıdı.
13
Demokrasi Meydanı’nda başlayan Gaziantep’in kurtuluşunun 94. yıl 
dönümü kutlama etkinliğine Gaziantep Vali Ali Yerlikaya, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, SANKO Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık, AK Parti Ekonomi İşleri Başkan Yardımcısı Nejat Koçer, AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, AK Parti Milletvekili Mehmet Erdoğan, CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu’nun yanı sıra çeşitli şehit dernekleri temsilcileri, gaziler ve vatandaşlar katıldı.
13a
Tören, Atatürk anıtına Vali Ali Yerlikaya, Garnizon KomutanıMurat Soysal ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin tarafından çelenk bırakılması ile başladı. Ardından ise Türk bayrağına İstiklal madalyası takıldı.
13-b
Törene giydikleri yöresel kıyafetlerle katılan kadınlar, kucaklarında ise top mermisi taşıdı. Gaizantep’in Kurtuluş Savaşı’nda cepheye mermi taşıyan Anadolu kadınını temsil eden kadınlar, tören alanında büyük ilgi gördü.13manTören alanındaki kalabalık daha sonra çalınan mehter marşları eşliğinde Yeşilsu Parkı’nda bulunan Şehitler Abidesi Anıtı’na kadar yürüdü. Gazi kıyafeti giyen gazi yakını bir kadında elinde silah ile birlikte kortejde yürüdü.
Şehitler abidesinde, Gaziantep kurtuluşunda hayatını kaybeden 6 bin 317 şehit için dualar okunarak, askerler tarafından saygı atış yapıldı.13cİl protokolü tarafından Gaziantep’in kurtuluşunda hayatını kaybeden 6 bin 317 şehidi temsil eden anıta çiçek bıraktı.13d

Can Dündar ve Erdem Gül için 30 adımlık eylem

MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül için meslektaşları, tutuklulukların 30. günü nedeniyle Cumartesi günü saat 14.00’te Taksim Tünel’de bir araya gelerek 30 adımlık bir eylem yapacak.
Can ve Erdem’in Gazeteci Arkadaşları adına yapılan yazılı açıklamada, Dündar ve Gül’ün haberyaptıkları için 26 Kasım’dan bu yana Silivri Cezaevi’nde tutuklu olduğu anımsatıldı.
Cezaevlerinde 34 tutuklu ve hükümlü gazetecinin bulunduğu kaydedilen açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:
Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanışının 30. gününde, ‘bu dava nereye kadar giderse biz de peşindeyiz’ demek için, 30 adımlık yürüyüşe çağırıyoruz hepinizi. 26 Aralık 2015 Cumartesi günü saat 14:00’te Tünel Meydanı’nda buluşup 30 adım atacağız. Hakikat asla hapsedilemez. Halkın haber alma hürriyeti asla engellenemez!”

24 Aralık 2015 Perşembe

Kurtuluş Günü Mesajları

Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde Gaziantep’in önde gelenlerinden çeşitli mesajlar geldi.
Konukoğlu– “Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, Gaziantep’in kurtuluş yıl dönümünü kutlayarak, ‘’25 Aralık, tüm Gaziantepliler için gurur günüdür’’ dedi.
Konukoğlu, yayımladığı kutlama mesajında, Gaziantep halkının, Kurtuluş Savaşı sırasında kahramanlık destanı yazarak tarihe geçtiğini vurguladı.”
Fatma Şahin– “Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 94. yıldönümü nedeniyle kutlama mesajı yayımladı.
Şahin, mesajında, tam bağımsızlığın temellerinin, her türlü yokluk ve en büyük düşman olan açlık karşısında yılmayan Anteplilerin destansı direnişleriyle atıldığını belirtti.”
Ahmet Tiryakioğlu– “Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Antep savunmasının; kurtuluş mücadelesine katılan binlerce isimsiz kahraman tarafından, azim ve inançla tarihe altın harflerle yazdırılan bir destan olduğunu ifade etti.”
Prof. Dr. Tamer Yılmaz-“Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “25 Aralık Gaziantep’in Kurtuluşu” dolayısıyla mesaj yayımladı. 
“Vatan toprağımızın düşman işgalinden kurtuluşunu ve ulusumuzun bağımsızlığını müjdeleyen “25 Aralık – Gaziantep’in Kurtuluşu”nun 94. yıl dönümünü birlik ve beraberlik içerisinde büyük bir gurur ve coşkuyla kutluyoruz” diyen Yılmaz mesajında “Vatanın ve milletin bekası için canını seve seve düşmana siper eden Kahraman Antep halkı, tüm dünyaya, en zor şartlar altında hiçbir destek almaksızın tarihe adını altın harflerle yazdıran bir kahramanlık dersi vermiştir. Düşmanın namahrem elini kutsal vatanımıza sokmamak için canını siper eden kahraman Antepliler, hiçbir zaman pes etmemiştir.”
Abdulkadir Çıkmaz-“Gaziantep’in 94 yıl önce düşman işgalinden kurtulduktan sonra küllerinden yeniden doğduğunu belirten GAİB Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz, bugün ülkenin her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 94.yılı nedeniyle yazılı mesaj yayımlayan Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz, 94 yıl önce verilen mücadelenin ve dik duruşun milli mücadelenin en önemli safhalarından birisi olduğunu ifade ederek bu duruşun güçlü ve büyük Türkiye’nin temeli olduğunu belirtti.”
Rıdvan Fadıloğlu-“Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 94. yıl dönümünü kutladı. 
Başkan Fadıloğlu, yayımladığı mesajında, kurutuş mücadelesindeki Gaziantep savunmasının altın harflerle tarih sayfasına yazıldığını belirterek, kentin işgalden kurtuluşunun 94. yıl dönümünü kutladı. Başkan Fadıloğlu, mesajında, “Gazi şehrin muhteşem direnişi, tarihe ‘Gaziantep Savunması’ adıyla altın harflerle nakşedilmiş büyük bir mücadele olarak geçti. Gaziantep Savunması gibi tarihi tersine çeviren mücadele örneklerinin her zaman hatırlanması gerekir.” dedi
Gaziantep Kent Konseyi-“Gazi şehrimizin 94. Kurtuluş Yıldönümünü büyük bir şevk ve gururla kutlarken, tüm şehit ve kahramanlarımızı minnet ve saygıyla anıyoruz. Onları unutmadık ve asla unutturmayacağız.”


Akif Ekici- “Bir toplumun az veya çok tüm imkânlarını, enerjisini tek bir amaca kanalize etmesi ve kenetlenmesi durumunda ortadan kaldırmayacağı hiç bir engel, ulaşamayacağı hiçbir hedef olmayacağının en büyük kanıtı Antep savunması ve Gazianteplilerdir. Türkiye de bugün Antep savunmasındaki ruhu yakaladığında gücüne güç katacaktır.”
Eyüp Bartık / Ali Yener – Gaziantep Ticaret Odası(GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık ve Meclis başkanı Ali Yener, yayımladığı mesajda Antep savunmasının 94. yıl dönümünü kutladı. Bartık ve Yener mesajında, “Geçmişini bilmeyen bir milletin geleceğe bakması mümkün değil. Geçmişten çıkarmamız gereken dersler var, bu derslerle geleceği inşa edebiliriz. Geçmişte silahla yapılan mücadele şimdi kalkınmayla devam ediyor. Ülkemizin kalkınması için elimizden gelen her türlü desteği veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz” dedi.
Bartık ve Yener, savunmada şehit olanları ve gazileri rahmet ve minnetle andıklarını kaydetti.

Nijerya’da Tanker Patladı: 100 Ölü






Nijerya’da endüstriyel gaz istasyonunda bir tanker yanmaya başlayarak patladı. Olayda 100’ün üzerinde insan hayatını kaybetti.
AP‘nin haberine göre, Nijerya’da endüstriyel bir gaz istasyonunda bir tankerin alev alması sonucu facia yaşandı. Olayda 100’ün üzerinde insan hayatını kaybederken, olayın yaşandığı yerin Nnewi isimli Hıristiyan yoğunluklu bölge olduğu bildirildi.
nijerya_bombali_saldiri_410118831_423783174Olaya tanık olan Emeka Peters, yangının bir tankerin soğuma için gerekli zamanı beklemeden hareket etmesiyle çıktığını öne sürdü.
Peters, tankerin bomba gibi patladığını ve bütün istasyonun kara dumanlarla kaplandığını söyledi. Ölülerin büyük kısmının tanınamayacak halde olduğu, yaralılarınsa yakındaki bir hastaneye kaldırıldığı bildirildi.