29 Şubat 2016 Pazartesi

Akif Ekici: Anayasa Komisyonu AKP'nin Uzlaşmaz ve Dayatmacı Tavrı Nedeniyle Son Bulmuştur


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun AK Parti'nin uzlaşmaz ve dayatmacı tavrı nedeniyle başlamadan son bulduğunu söyledi.  Komisyonun 16 Şubat tarihinde CHP’nin masadan kalkmasıyla dağılmadığını belirten Ekici, Meclis Başkanı'nın, bundan sonra çalışmanın devam edemeyeceğini açıkça ifade etmesi ile son bulduğuna dikkat çekti. Henüz komisyon oluşum aşamasındayken Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis Başkanı’na bir mektup yazdığını ve o mektupta CHP’nin Anayasa konusundaki temel yaklaşımlarının açıkça aktarıldığını kaydeden Ekici, “Mektupta CHP olarak bu süreçte bir rejim tartışmasına fırsat vermeme konusunda kararlı olunduğu vurgulandı. Anayasa çalışmasına başlamadan önce yöntemin belirlenmesi gerektiği ifade edildi.” dedi. 
Masa yeniden oluşturulurken belirledikleri ana ilkeleri de üç maddede özetleyen Ekici, “Anayasa ile darbe hukuku ve onu tahkim eden mevzuat birlikte ele alınıp darbe hukukundan arınacak bir çalışma yapılması gerekir. Anayasanın ilk dört maddesinde ifadesini bulan kurucu ilkeleri tartışmayız. Hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığını esas alan parlamenter sisteme dayalı bir anayasa çalışması yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı. 
Ekici, şöyle devam etti: “Komisyon çalışmalarında parlamenter sistem konusundaki sorun çözülemeyince bu kez CHP olarak yeni bir öneri sunduk. ‘24. dönemde görev yapan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda dört partinin de uzlaştığı 60 maddeye, yargı bağımsızlığını sağlayacak hükümler de dahil edilerek bir ay içinde parlamentodan geçirilsin’ dedik. AKP, buna da yanaşmadı. AKP bu tavrıyla asıl derdinin, Anayasamızdaki darbe kalıntılarını temizlemek değil, rejim değiştirmek olduğunu ortaya koymuş oldu. Yani takke düştü kel göründü. Meclis Başkanı da, bütün bu gelişmelerden sonra komisyonun bundan sonra çalışamayacağını ve sona erdiğini ilan etti. CHP kesinlikle Komisyonu terk etmedi. Partimiz, ilk günden beri kamuoyuna da ilan ettiği şartlara uygun hareket edince, ‘gizli ajandalarla masaya oturan taraf’ da teşhir oldu.”
YENİ MEKTUP SÜRECİ
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, kendisinin dağıttığı Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmalarına yeniden başlaması için partilere yeni bir mektup gönderdiğini de anımsatan Ekici, “Genel Başkanımız o mektuba bu hafta cevap verecek. CHP’nin cevap mektubu, sürecin en başında ilan edilen ilkeler doğrultusunda olacak. Yani, başkanlık rejimi ısrarından vazgeçilmesi, parlamenter demokrasi esası üzerine bir anayasa yapılması çağrımızı yineleyeceğiz.” diye konuştu.

Gaziantep'te 3 Bin Yıllık Balta Ziyaretçilerini Bekliyor


Birçok savaşa tanıklık eden 3 bin yıllık demir balta, Medusa Arkeolojik Cam Eserler Müzesi'nde ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor. 
Dünyada sayılı, Türkiye'de tek olan Cam Müzesi'nde, eski dönemlere ait cam eserlerin yanı sıra, tarihe tanıklık eden çeşitli heykeller, takılar ve savaş aleti bulunuyor. Cam Eserler Müzesi'nde sergilenen savaş aletlerinden 3 bin yıllık demir balta ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor. Demir baltanın, Van bölgesinde M.Ö. yaşayan Urartulara ait olduğunu tahmin ediliyor. 
Arkeolog Gökhan Köse, eskiden kültürler arası üstünlük mücadelesi nedeniyle Urartuların M.Ö. 13. yüzyılda, demir çağına girmesiyle beraber, hızlı bir silahlanma sürecine gittiğini belirtti. Demir ve bronz baltanın da o dönemde yapıldığını belirten Köse, "Burada Urartu dönemine ait iki tane balta bulunmaktadır. Urartular, demir döneminde, M.Ö. 13 yüzyılda, günümüz Van bölgesinde yaşamış olan bir kültürdür. Kendine has özellikte baltalar yapmışlardır. Milattan önce bin 300 yılında yapılmış baltalardır. Tunç döneminden sonra demir dönemine geçilmiştir. Bunlar da o döneme aittir" dedi.
Eski dönemlerde kültürler arası üstünlük mücadelesi bulunduğu için savaşlara sıklıkla başvurulduğunu belirten Arkeolog Gökhan Köse, "Burada çok eski dönemlere ait kılıçlar, balta uçları, mızrak uçları ve birçok çeşit balta bulunmaktadır. Hepsi de birbirinden farklı formatlarda yapılmıştır. O da şu şekilde yorumlanmaktadır. Eski dönemdeki kültürler, kendine ait olanın başkası tarafından görülmesi için, kendine ait özelliklerde savaş aletleri yapmışlardır. Zaten gelip müzemizdeki eserleri detaylı olarak incelediğinizde, eserlerin birbirlerine benzemediğini göreceksiniz" şeklinde konuştu.
Müzede sorumlu İbrahim Halil Algın ise, "Müzemizin değerli eserlerinden bulunan bu eski baltalar ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor. Bu baltalar, M.Ö. bin 3 binli yıllara aittir. Bu baltalar savaş amacıyla yapılmışlar. Bu balta muhakkak birçok savaşa tanıklık etmiştir. Şimdi ise değerli eserlerimiz arasında yerini almaktadır" diye konuştu.

Gaziantep'te Yarın Elektrikler Kesilecek


Gaziantep'in bazı bölgelerinde, 1 Mart'ta tesis, bakım, güvenlik ve hat tadilatı çalışmaları nedeniyle elektrik kesintisine gidilecek.
İşte o bölgeler
Gaziantep/Şahinbey- Beyazlar Mahallesi 06.00-13.00 arası
Gaziantep/Şahinbey-Kıbrıs Mahallesi  09.00-12.00

Gaziantep'te Bıçaklı Soygun


Gaziantep'te çalıştığı şirketin parasını bankaya yatırmaya giden Ömer Taşkömür, bıçaklı 2 şahıs tarafından soyuldu.Şehitkamil ilçesi GATEM de bulunan ve demir ve sacların toptan alım satımını yapan bir şirkette çalışan Ömer Taşkömür (51), yanında bulunan 100 bin TL'yi bankaya yatırmak için 34 GU 462 plakalı otomobil ile iş yerinden ayrıldı. Toptancılar sitesinde bir banka şubesi önünde duran Ömer Taşkömür, aracının yanına gelen 2 şahsın saldırısına uğradı. Şahıslardan biri elindeki bıçakla aracın lastiklerini keserken, diğeri ise aracın kapısını açarak şoför mahallinin yanındaki koltuk üzerindeki çanta içerisinde bulunan 100 bin lirayı alarak hızla uzaklaştı. Yaşanan olay sonrası ihbar üzerine olay yerine gelen polislerce araç üzerinde inceleme yapıldı. Şahısların eşgali tüm ekiplere bildirilirken, çevredeki güvenlik ve MOBESE görüntülerinin incelendiği öğrenildi.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Gaziantep'te 9 Kişiyi Öldüren Yusuf Taş Hala Yakalanamadı


Gaziantep'te 9 kişiyi öldüren Yusuf Taş hala yakalanamazken Taş'ın kayınvalidesi Kudret Taşçı ise 24 saat polis gözetiminde yaşıyor. Gaziantep’te 5 Şubat’ta ayrılık aşamasında olduğu eşi Tuğba Taş’la birlikte iki aileden 9 kişiyi öldürdüğü gerekçesiyle aranan Yusuf Taş hâlâ yakalanamadı. Olayın ardından “Kökünüzü kurutacağım” tehditleri savurduğu iddia edilen ve aradan geçen 23 güne rağmen izi bulunamayan Taş’la ilgili polisin çalışmaları sürüyor.
Milliyet'in haberine göre, katliamın ardından Tuba Taş’ın annesi Kudret Taşçı ise damadı tarafından öldürülme ihtimaline karşı polis korumasına alınmıştı.
PLANLI MIYDI? 
Evinin önünde bir polis ekibinin beklediği öğrenilen Kudret Taşçı, güvenlik açısından adresi açıklanmayan bir yere götürüldü ve 24 saat koruma altına alındı.
Öte yandan Kudret Taşçı’nın 26 Şubat Cuma günü Cinayet Büro Amirliği’ne götürülüp olay sonrası gazetecilere yaptığı açıklamalardaki bazı iddialarıyla ilgili bilgisine başvurulduğu öğrenildi. Anne Taşçı zanlının bir anlık cinnet sonucu cinayetleri işlemediğini, olayın 7-8 aylık planlı bir katliam olduğunu öne sürmüştü.

22 Şubat 2016 Pazartesi

Genelkurmay Açıkladı: Bin 220 IŞİD'li Yakalandı, En Çok O İlde

Genelkurmay Başkanlığı  01 Ocak - 21 Şubat tarihleri arasında bin 220 IŞİD mensubunun yakalandığını duyurdu. Yakalanan IŞİD'lilerin büyük çoğunluğunun Kilis'in Elbeyli ilçesinde yakalandığı belirtilirken kaç teröristin tutuklandığı açıklanmadı.
TSK'dan şu bilgiler aktarıldı:
1. Kara hudutları ve Jandarma sorumluluk bölgelerinde alınan etkili tedbirler sonucunda, DEAŞ terör örgütü mensubu teröristlerden yakalananların sayısında önemli ölçüde artış gözlenmektedir.
2. Bu kapsamda;
a. 01 Ocak-31 Aralık 2015 tarihleri arasında 961, 
b. 01 Ocak-21 Şubat 2016 tarihleri arasında 159 (Ocak 178, Şubat 81) olmak üzere toplam 1220 yabancı uyruklu DEAŞ TÖ üyesi sınırlarımızdan yasadışı geçiş teşebbüsünde bulunurken yakalanmış, 
b. 01-21 Şubat 2016 tarihleri arasında sınırlarımızdan yasadışı geçiş teşebbüsünde bulunan yabancı uyruklu 81 DEAŞ TÖ üyesi yakalanmış, (33’ünün Türkiye’ye, 48’inin ise Suriye’ye geçmeye çalıştığı tespit edilmiş), 
c. Şubat 2015 ayı (15 DEAŞ) ile Şubat 2016 (81 DEAŞ) aylarındaki yakalamalar mukayese edildiğinde artışın 5,4 kat seviyesine ulaştığı, 
ç. Yasa dışı geçiş teşebbüsleri ve yakalamaların Kilis/Elbeyli bölgesinde yoğunlaştığı tespit edilmiştir.
3. Son dönemde yakalamaların artmasında Sınır Güvenlik Sistemleri konusunda alınan tedbirlerin etkili olduğu değerlendirilmektedir.

Gaziantep Mutfağı UNESCO Başarısını İstanbul'da Kutladı


UNESCO tarafından 33 ülkeden 47 şehrin içinde yer aldığı” Dünya Yaratıcı Şehirler Ağı”ına gastronomi kategorisinde dahil edilen Gaziantep başarısını, İstanbul Çırağan Kempinski’de Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in katılımlarıyla gerçekleşen kahvaltıda yerli ve uluslar arası basın mensuplarıyla paylaşıldı.
Loğlaz salatası,maş piyazı,semsek ve kahke gibi geleneksel Gaziantep lezetlerinin özel sunumlarla basın mensuplarına ikram edildiği kahvaltının öncesinde de katmer ve menengiç kahvesi hazırlanarak katılımcıların beğenisine sunuldu.
Kahvaltının ardından Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya yaptıkları konuşmalarda Gaziantep’in Gastronomi dalında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür örgütünün (UNESCO) “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil edilmeye hak kazanmasının önemini ve ilerleyen aşamalarda hayata geçirilecek faaliyetleri basın mensuplar ile paylaştılar ve konuyla ilgili soruları cevapladılar.
“GAZİANTEP MUTFAĞI BU UNVAN SAYESİNDE DÜNYAYA TANITILACAK”
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin konuşmasında şu sözleri kaydetti,”Kültürü, malzemeleri, mutfak araçları ve yapım teknikleri ile kaynağını bereketi Anadolu topraklarından alan Gaziantep Mutfağı bu unvan sayesinde dünyaya tanıtılacak. Bu durum bize yeni sorumluluklar yüklemektedir. Bu sorumlulukların her birinin sınavından, alnımızın akıyla çıkacağımıza yürekten inanıyoruz.20 Şubat akşamı gerçekleştireceğimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımız’ın da katılımlarıyla bizleri onurlandıracağı kutlama yemeği ile Gaziantep’in bu başarısını taçlandıracağız. Bu onuru layıkıyla üzerimizde taşırken, başarımızda büyük katkısı olan ve bereketini bizden hiç esirgemeyen Anadolu topraklarının ve Anadolu kadınlarının, analarımızın, ninelerimizin hakkını teslim ediyor, her birinin el emeğini öpüp başımıza koyuyoruz.” 
“GAZİANTEP’İ ANADOLUDAN DÜNYAYA UZANAN BİR LEZZET VE KÜLTÜR KÖPRÜSÜ OLMASINI HEDEFLİYORUZ”
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya da geleneksel mutfak kültürünü koruyup yaşatmanın herkesin görevi olduğunu belirterek “Gaziantep özelinde, kültürlerin harmanlanması ile zenginleşen Anadolu mutfak kültürü, arkasında binbir derin hikâyenin izlerini taşıyan şefkatli kollarıyla tüm dünyayı kucaklayacak. Gaziantep’in zengin mutfak kültürünün yanısıra barındırdığı antik kent Zeugma gibi değerleriyle Anadolu’dan dünyaya uzanan bir lezzet ve kültür köprüsü olmasını hedefliyoruz” dedi.

20 Şubat 2016 Cumartesi

Gaziantep OSB'de İş Bırakma Eylemleri Yayılıyor Sıra NAKSAN Plastik


Gaziantep OSB'de Has Sentetik'le başlayan iş bırakma eylemi önce NAKPİLSA'ya ardından da NAKSAN Plastik'e sıçradı. Fabrikada çalışan işçilere günlük 0.25 kuruş ile 2 TL arasında zam yapılınca iş bırakma eylemi başladı. 
25 kuruşluk zammın kendileriyle dalga geçmek olduğunu söyleyen işçiler dün gece vardiyası çıkışında iş durdurdu. Üç vardiyanın anlaşarak başladığı eyleme ve yapılan komik artışların kamuoyuna açıklanmasına tepki gösteren müdürler “Bizi rezil ettiniz” dedi. Bu tepkiler bir süre sonra işten atma tehditlerine dönerken, işçiler Has Çuval’ı izlediklerini onlar gibi birlik olup kazanacaklarını belirterek geri adım atmayacaklarını bildirdi.
 B Vardiyası içeri girmedi, içeride çalışır durumda olan A vardiyasının çıkışta direnişe katılacağı haberi geldi, gece girecek olan C vardiyasının da direnişe katılması bekleniyor. Bu durumda iki fabrikada direnişe geçen işçi sayısı 2 bini buluyor.

YPG Hatay ve Kilis'ten Vuruluyor


Ankara saldırısından sonra gözlerin Kilis sınırına çevrilmesiyle beraber kısa bir sessizliğin ardından top atışları tekrar başladı. Gündüz Hatay'ın Kırıkhan ilçesinden füze ve obüs toplarıyla vurulan YPG mevzilerine akşam saatlerinde Kilis'te konuşlu bulunan fırtına obüslerle de vuruluyor. 
Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki Hava Savunma Sistemleri'nin bulunduğu askeri tesislerden yapılan atışlarla vurulan YPG hedefleri, akşam saat 19.15 sıralarında Kilis'teki fırtına obüslerinden yapılan atışlarla da vuruluyor. TSK'nın Kilis'teki topçu bataryaları tarafından belirlenen hedeflere yoğun top atışı yapılıyor.
Öte yandan dün gece de 19.15 sıralarında fırtına obüsler tarafından 1 saatte 27 atış yapılırken, akşam 22.00 sıralarında ise Hatay’ın Kırıkkale ilçesinden de atış yapılmıştı.

19 Şubat 2016 Cuma

Kilis Sınırında Sessizlik


Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Ankara saldırısını  PYD'nin yaptığını öne sürmesi ve 5 gündür devam eden top atışları dolayısıyla gözler Suriye sınırına çevrildi.  Türkiye-Suriye sınırında geniş güvenlik önlemleri alınırken, tanklarla obüs toplarının namluları Suriye tarafına çevrilmiş durumda hazır bekliyor. Zırhlı araçlar sınır hattında 24 saat devriye gezerken, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından 5 gün boyunca PYD’nin kontrolündeki Minak Havaalanı, Telrıfat ve Şavarikat bölgelerine mevzileri vurulmuştu. Bugün sabah saatlerinden itibaren sınır hattında sessizliğin hakim olduğu gözlendi.

Gaziantep'in UNESCO Başarısı İstanbul'da Kutlanacak


UNESCO tarafından Gastronomi kenti ünvanı ile ödüllendirilen Gaziantep'in başarı yemeği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da katılımıyla 20 Şubat Cumartesi akşamı İstanbul Çırağan Palace Kempinski'de kutlanacak.
UNESCO tarafından 33 ülkeden 47 şehrin bulunduğu Dünya Etkin Şehirler Ağı'na Gastronomi kategorisinde dahil edilen Gaziantep mutfağının en seçkin örnekleri Gaziantepli şeflerin sunumuyla İstanbul'a taşınacak. 
Çırağan Oteli mutfak ekibinin özel sunumlarla servis edeceği yemeğe, Gaziantep'i Geliştirme Vakfı GAGEV adına Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ev sahipliği yapacak. Sabah kahvaltısında da Gaziantep'e özgü yöresel lezzetler sunulacak. 
Konuyla ilgili açıklama yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin "20 Şubat akşamı gerçekleştireceğimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nun da katılımlarıyla bizleri onurlandıracağı kutlama yemeği ile Gaziantep'in bu başarısını taçlandıracağız" dedi. Vali Yerlikaya da, geleneksel mutfak kültürünü koruyup yaşatmanın herkesin görevi olduğunu vurguladı

18 Şubat 2016 Perşembe

Gaziantep ve Kilis'te 11 IŞİD Militanı Yakalandı


Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde dünkü önemli yurt içi olaylara ilişkin bilgi verildi. Gaziantep'in Oğuzeli ilçesinde Türkiye’den Suriye'ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan ve terör örgütü IŞİD üyesi olduğu değerlendirilen yabancı uyruklu sekiz kişi, Kilis'in Elbeyli ilçesindeki yol emniyet ve kontrol aramasında ise yine aynı terör örgütüne üye olduğu değerlendirilen üç kişi yakalanarak gözaltına alındı.

Kilis Sınırı Gece de Hareketli


Kilis’te askeri hareketlilik sürerken, askeri araçların gece saatlerinde de sınır hattına giriş çıkışları sürüyor.
Türkiye-Suriye sınırında görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait araçların hareketliliği sürerken, askeri araçların gündüz kadar olmazsa da geceleri de sınır hattına giriş çıkışları sürüyor. Bazı askeri araçların sınır hattındaki personel ile nöbet değişimi yaptığı öğrenildi.

17 Şubat 2016 Çarşamba

Gaziantep Mozaikleri İsviçre'de


Gaziantep'in mozaikleri, One Derneği'nin yürüttüğü Mozaik Yolu Projesi kapsamında İsviçre'de tanıtıldı. One Derneği, yeni projesi Mozaik Yolu için yurt dışı çalışmalarına başladı. Proje, MÖ 4. binden günümüze kadar sayısız uygarlıkların, kültürlerin, inançların izlerini taşıyan Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay ve Şanlıurfa bölgelerinde, son yüzyılda yapılan kazı çalışmaları sonucu gün yüzüne çıkarılan sayısız mozaik eserin bilinirliklerinin artması ve dünya çapında tanınmasını hedefliyor. Tüm dünyadan üst düzey kişilerin önemli buluşma merkezi olan Gstaad, ONE Derneği'nin Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Hatay Büyükşehir Belediyeleri'nin desteğiyle ve Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın öncülüğüyle yürüteceği projenin uluslararası anlamda ilk tanıtım çalışmasına ev sahipliği yaptı. Sanat koleksiyoneri Bibi Gritti'nin desteğiyle Gstaad Palace Hotel'de düzenlenen özel gecede, Sevan Bıçakçı'nın mikro mozaik ayrıntılı yüzüklerini de içeren seçilmiş eserleri ile projeye özel hazırlanan Mozaik Yolu mappingi sergilendi. Modacı Özlem Süer'in tasarladığı mozaik desenli kıyafetlerin büyük ilgi gördüğü davete Britanya Kraliyet Ailesi mensubu Kent Prensesi Michael, Savoy Prensesi Gabriel, Kont ve Kontes Vianney d'Hendecourt, Savoy hanedanı Prens Vittorio Emmanuele ve Prenses Marina, Yugoslavya Prensi Michel, York Prensesi Eugenie, Prens Salman, Kont Alexandre de Lesseps, Kontes Anne d'assche, Kontes Louisa Seilem, Club Des Leaders Başkanı Jean Sebastien Robine ile Elizabeth Berracasa katıldı. Programa Türkiye'den Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile birlikte Şanlıurfa ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyeleri'nin temsilcileri katıldı. Gaziantep ise Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Deniz Köken, Kurumsal İletişim Daire Başkanı Nuraydın Arıkan ve AB ve Projeler Şube Müdürü Derman Kahraman ile temsil edildi. Gecede konuşma yapan One Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, her ülkenin yüzlerce, binlerce hatta bazen onbinlerce yıllık tarihe sahip eserlere sahip olduğunu söyleyerek, “Bu eserler var oldukları ve bulundukları topraklarda yaşayan insanlara, kurumlara, devletlere sıradan bir eşya gibi ait değil, aslında onlara sadece emanettir. Çünkü bu eserler yasal olarak var oldukları ülkelere ait olsalar da aslen bütün insanlığa ait değerlerdir. Hatta bunlar sadece zamanımız içinde bütün insanlığa değil, aynı zamanda gelecek kuşakların da üstünde hakkı olan eserlerdir. İşte bu yüzden dünyanın hangi köşesinde olursa olsun herhangi bir tarihi eser bir daha geri getirilemeyecek şekilde yok edilse hepimizin içi acır, hepimiz bunu kendi öz kaybımız olarak hissederiz. İşte bu yüzden bu eserleri korumak, yaşatmak ve ne kadar değerli olduklarını hissettirerek, tanıtımını yapmak son derece önemli, hassas ve bütün insanlık adına kutsal bir görevdir. İşte biz de çalışmalarımızı bu anlayış ve titizlik içinde sürdürmeye gayret ediyoruz” dedi.

Kilis Sınırına Fırtına ve Obüs Yığılıyor


Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Kilis’in Suriye sınırındaki kritik noktalara fırtına obüs topları, tank, zırhlı araç ve topçu bataryaları yerleştiriyor.
Sabahın erken saatlerinden itibaren Kilis’teki Akçabağlar üst bölgesi başta olmak üzere bazı askeri birliklerden fırtına obüs topları, tank, zırhlı araç ve topçu bataryaları Yüksektepe Hudut Karakolu içerisine konuşlandırıldı. Jandarma, askeri sevkiyat sırasında geniş güvenlik önlemleri alırken, yol güzergahında basın mensuplarının görüntü almasını engelledi.
Fırtına obüs topları, tank ve topçu bataryaları hazır hale getirilerek yönleri Suriye’ye çevrildi.

Gaziantep'te Yarın Elektrikler Kesilecek


Gaziantep'te yarın (18.02.2016) elektrikler kesilecek. Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş'den yapılan açıklamaya göre sürdürülebilir enerji sağlamak amacıyla planlı bakım onarım ve yatırım faaliyetleri dolayısıyla Akkent mahallesine 2 saat boyunca elektrik verilemeyecek. Elektrik hizmeti saat 10.00 ile 12.00 arasında sağlanamayacak

16 Şubat 2016 Salı

TSK PYD Mevzilerini Vurmaya Devam Ediyor



Kilis sınırında konuşlu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin topçu bataryaları, bu sabah Suriye tarafındaki YPG bölgesinden açılan ateşe Fırtına obüsleri ile karşılık vermeye başladı.
Doğan Haber Ajansı'nın (DHA) yer alan habere göre, Suriye'nin Azez kentinin yakınındaki Minnig Havaalanı ve çevresini geçen hafta ele geçiren YPG, geçen cumartesi günü Türkiye tarafına ateş açınca, topçu atışlarıyla karşılık verdi. Üç gündür Türkiye'nin topçu birlikleri ile müdahale ettiği YPG bölgesinden bu sabah yine ateş açıldı. Bunun üzerine Kilis sınırındaki Akçabağlar Köyü yakınlarında konuşlu topçu birlikleri, saat 10.00 sıralarında Fırtına obüsleriyle YPG bölgesine top atışları yapmaya başladı.
Top atışlarının sesi Kilis kent merkezinden de duyulurken, sınır hattında güvenlik önlemleri artırıldı.

15 Şubat 2016 Pazartesi

Alevi Dedesinden Birlik Çağrısı


Araban Belediye Başkanı Mehmet Özdemir ve AK Parti Araban İlçe Başkanı Kamil Murat Kasney ile taziye evinde bir araya gelen Kureyşan Ocağı’ndan Alevi Dedesi Mehmet Ali Tutal, Alevi-Sünni kardeşliğinin devam etmesi gerektiğini söyledi. 
Adıyaman Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, İnsan Hakları Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Cem Vakfı Derneği ve Şıhlar Derneği gibi birçok vakıf ve derneklerde başkan yardımcılığı, yönetici ve üyelikleri bulunan Başpınarlı Kureyşan Ocağı’ndan Mulla Ali Dede'nin Torunu, Araban İlçesine bağlı Başpınar, Karababa, Çepni kırsal mahalleleri ile Gümüşpınar kırsal mahallesinin bir bölümünde yaşayan Alevi halkın Dedesi olan Mehmet Ali Tutal, Başpınar kırsal mahallesi sakinlerinden Ali Öztürk’ün evindeki taziye ziyaretinde Araban Belediye Başkanı Mehmet Özdemir, AK Parti Araban İlçe Başkanı Kamil Murat Kasney ile bir araya geldi. 
ALEVİ SÜNNİ HAKLAR ARASINDA AYRIM YOKTUR
Başpınar Kırsal Mahallesi sakinlerinin katıldığı sohbet konuşmasında Alevi Dedesi Mehmet Ali Tutal, Türkiye de birlik beraberliğe her zaman olduğundan daha çok ihtiyaç olduğunu belirterek,’’Rahmetli dedemin bir sözü vardı. ‘’Siyaseti aşalım biz birbirimize kurban olalım’’ derdi. Dünya’nın her tarafından yaşanan iç kargaşalar ve ülkelerin birbirine açtığı çıkar savaşlarının insanları canlarından, mallarından, yerlerinden ve yurtlarından ettiği bu dönemde Alevi ve Sünni halklar olarak birlik beraberlik içerisinde olalım. Biz siyasi görüşlere önem vermeyelim, hizmete bakalım. Alevi ve Sünni ayrımı yok, Alevi-Sünni halklar olarak aramızda ayrım yoktur. Cenab-ı Hak ülkemizin birliği ve beraberliğini sonsuz eylesin. Alevisiyle, Sünnisiyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Lazıyla birer et ve tırnak gibiyiz hepimiz kardeşiz’’ dedi.
DIŞ GÜÇLERİN OYUNUNA GELMEYİN 
Araban Belediye Başkanı Mehmet Özdemir de yaptığı konuşmada " Türkiye’ye de Alevi-Sünni kardeşliğinin bozulması için aramıza girerek, mezhep ayrılığı sokmaya çalışan fitne fesatçılara uymayın. Birliğimize beraberliğimize ve kardeşliğimize zarar verip bizleri birbirimize düşürüp yok etmeye çalışan dış güçlerin oyununa gelmememiz gerekiyor. Bu cennet ülkemizin tarihinden bu güne kadar birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe yaşadığımız Alevi, Sünni, Kürt, Laz ve Çerkez kardeşlerimizle birlik içerisinde ilelebet birlikte yaşamımızı sürdürmemiz için ülkemizin her bölgesindeki kanaat önderleri ve siyasiler olarak elimizden gelen tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz. Araban Belediye Başkanı olarak şahsım ilçemiz sınırları içerisinde yaşayan Alevi, Sünni, Kürt ve Türk halkımızın birliği, beraberliği ve kardeşliğinin bozulmaması için elimden gelen tüm imkanları her zaman seferber ettim ve etmeye de devam edeceğim" diye konuştu. 
AK Parti Araban İlçe Başkanı Kamil Murat Kasney de, "Siz-biz yok. Türkiye var, Türklerin de Kürtlerin de Sünnilerin de Alevilerin de devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bizim için başka bir devlet yoktur. Şimdi bizim birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var" ifadesini kullandı.

Kendini Sokak Hayvanlarına Adadı


Gaziantep'in İslahiye ilçesinde yaşayan 53 yaşındaki emekli polis İsmet Karahan, sokak hayvanlarına sahip çıkarak her gün 30'a yakın kedi ve köpeği elleriyle besliyor. 
Hayvan sevgisinin 2012 yılında evine aldığı bir muhabbet kuşu ile başladığını söyleyen Karahan, emekli olduktan sonra yerleştiği İslahiye'de köpek beslemeye başladı. Mahalledeki kedilere sahip çıkan Karahan, mahallelinin takdirini kazandı. 
Hergün 6 kilometre yürüyerek sokak hayvanlarını beslemeye başlayan Karahan, emekli maaşının bir bölümünü buna ayırmak zorunda kaldı. Çevre esnafından destek alan Karahan, "Hayvan sevgisi insanın içinden gelen bir duygu. İnsan sevmeyen hayvan sevemez. Bu sözden yola çıkarak sokaktaki canlara sahip çıkıyorum. Yaklaşık iki yıldır canlara sahip çıkarak karınlarını doyurup rahatsız olanlarını tedavi ettiriyorum" dedi. 
Hayvan sevgisinin kendisini rehabilite ettiğini söyleyen Karahan, "Hayvanlar insanları yola getiriyor, acı ve merhamet duygularını öne çıkarıyor. Bu dilsizlere hep birlikte sahip çıkmamız gerekiyor. Sabah ve öğle vakti ilçeyi dolaşarak, gece 23:00 den sonra ise evimin bulunduğu çevredeki hayvanları besliyorum. Evimin çevresindeki vatandaşlar bundan dolayı zaman zaman rahatsızlık duyuyor, beni şikayet ediyorlar. Bu konuda çok sıkıntı yaşıyorum. Bunu aşmak için insanlardan biraz merhamet duymalarını istiyorum" diye konuştu. 
İslahiye Belediye Başkanından sokak hayvanları için barınak yapılmasını isteyen Karahan, müstakil ev sahiplerinin kapısının önüne bir kap su ve biraz da yiyecek koymasını rica etti. 

Fatma Şahin'den Sürpriz Doğum Günü Kutlaması


Milyonda bir görülen osler weber rendo hastalığına yakalanan 15 yaşındaki Esra Fermanlı için yattığı Gaziantep Çocuk Hastanesi'nde sürpriz doğum günü partisi düzenlendi. 
Gaziantep’te 15 yaşındaki Esra Fermanlı, sürekli iç kanama geçirdiği için 1.5 yıldır tedavi görüyor. Her gün düzenli olarak kan verilen genç kız, ölümle burun buruna bir yaşam sürüyor. İdrar kesesi de iflas eden genç kıza, acilen yeni idrar kesesi nakli yapılması gerekiyor. Ancak sürekli kanama olduğu için bu ameliyat da gerçekleştirilemiyor. Tedavi için Avrupa’ya gitmesi gereken Esra'nın, ailesinin maddi olanakları buna şu an elvermiyor. 
SÜRPRİZ DOĞUM GÜNÜ 
1.5 yıldır hastanede tedavi gören ve evine gidemeyen genç kız için, Gaziantep Çocuk Hastanesi'ne gelen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Esra Fermanlı'yı ziyaret etti. Genç kıza geçmiş olsun dileğinde bulanan Şahin, ardından Esra'yı da yanına alarak doğum gününün kutlanacağı salona getirdi. Esra ile beraber burada hazırlanan pastayı kesen Şahin, duygulanan genç kıza hediyesini de vermeyi ihmal etmedi. 
FATMA ŞAHİN'DEN DESTEK SÖZÜ 
Genç kıza gereken tüm desteğin verileceğini belirten Şahin "Evlatlarımızın sağlıklı, mutlu olmaları, onları hayata hazırlamak annelerin en büyük görevidir. Ama bazen çocuklarımız bir takım sıkıntılar yaşayabiliyor. Bugün Esra da çocuk hastanesinde her türlü hizmeti almalarına rağmen, bazen daha da ileri tedavi gerekebiliyor. Esra bize bir şekilde ulaşıp, bizim gerekli desteği vermemizi istemişti. Bugün de Esra’nın doğum günü olduğunu duyduk. Yanına geldik. İnşallah sağlıklı bir ömür sürmeleri için her türlü tedbiri alıp destekte bulunacağız" dedi.
Bir an önce iyileşmek istediğini belirten Esra Fermanlı ise, “Bu hastalığı atlatmak istiyorum. 1.5 senedir evde kalamıyorum. Artık evime gitmek istiyorum. Okuluma devam edip hemşire veya doktor olmak istiyorum” şeklinde konuştu.
Esra’nın annesi Ayşe Fermanlı Fatma Şahin'e teşekkür ederek, “Kızımın sağlığına kavuşmasını istiyorum. Kızım okula gitmek, okumak istiyor. Ben de onu istiyorum. Okusun iyi bir insan olsun, sağlıklı bir insan olsun istiyorum. Maddi manevi çok yorulduk. Hep sürekli hastanelerdeyiz, evimize gidemiyoruz. Ziyaretinden dolayı Fatma hanıma çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu. 

12 Şubat 2016 Cuma

Casusluk Dosyasından Açığa Alınan Gaziantep'te Görevli Hakim: Karar Mevcut Heyete Mesajdır


İzmir’deki Askeri Casusluk davası dosyasından bugün HSYK tarafından açığa alınan Gaziantep'te görevli Hakim Serdar Ergül, dosyada verdiği tüm kararların arkasında olduğunu belirtti.
İzmir’deki Askeri Casusluk davası dosyasından bugün HSYK tarafından açığa alınan Hakim Serdar Ergül, dosyada verdiği tüm kararların arkasında olduğunu belirtti. Açığa alınma nedenini bilmediğini aktaran Hakim Ergül, herhangi bir gerekçe sunulmadığını, bugüne kadar bu dosyadan dolayı savunmasının istenmediğini ve ifadesinin alınmadığını vurguladı. Kendilerine verilen kararın, dosyaya bakan ve duruşması 15 Şubat 2015 günü başlayacak olan duruşmada görevli heyete bir mesaj olduğunu kaydetti.
Gaziantep Adliyesi’nde görev yapan Hakim Ergül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, HSYK 2. Dairesi tarafından bugün İzmir Askeri Casusluk Dosyası'ndan dolayı görevden uzaklaştırılma kararı verildiğini ve kararın tebliğ edildiğini aktardı. Ancak açığa alınma nedenini bilmediğini aktaran Hakim Ergül, herhangi bir gerekçe sunulmadığını, bugüne kadar bu dosyadan dolayı savunmasının istenmediğini ve ifadesinin alınmadığını vurguladı. 
‘KARARIMIN ARKASINDAYIM, TERÖRİSTE VERİLEN SAVUNMA HAKKI BİZE VERİLMEDİ’
Hakim Ergül, şu ifadeleri kullandı: “Ancak bilinmelidir ki dosyada verdiğim tüm kararların arkasındayım, bugün olsa tutuklama kararlarını ve diğer tüm kararları yine veririm. Katillerin, tecavüzcülerin, teröristlerin bile savunma hakkı varken bana bu hakkın tanınmamasını, kararı alanların vicdanına bırakıyorum.”
VERİLEN BU KARAR, DAVAYA BAKAN MAHKEMEYE GÖZDAĞIDIR’
Dosyanın 15 Şubat'ta yapılacak duruşmasından önce açığa alınmalarının HSYK'nın mahkemeye bir mesajı olduğunu ve yargılamayı etkileme amaçlı olduğunu vurgulayan Hakim Ergül, “Açığa alma gerekçesini öğrendikten sonra ayrıntılı açıklamalarda bulunacağım. Ancak bilinmelidir ki; kararlarım ortada ve vicdanım rahat. Bu hukuksuz kararı alan HSYK'ya gelince; muktedirlerin gölgesi geçicidir. Hukuk normale döndüğünde herkes yaptığının hesabını verecektir. Geçmişte Askeri Casusluk dosyasına ilişkin bu hesaptan yaptığım paylaşımları tekrar ediyorum. Bu dosyaya olan inancım bugün daha çok arttı.” ifadelerini kullandı.

Gaziantepli Şehitler Unutulmayacak


Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Meclisi, hayatını kaybeden asker ve polislerin isimlerini kentin belirli cadde ve sokaklarını verilmesi için karar aldı
Büyükşehir Belediyesi Şubat ayı meclis toplantısının 2’inci birleşimi Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Osman Toprak’ın başkanlığında Çetin Emeç Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Şubat ayı toplantısının 2. birleşiminde, 66 madde görüşüldü. Meclis toplantısında, 2 madde için İmar Komisyonu’na süre verilirken, 1 madde gündemde çekildi,39 madde oy birliği ve 25 madde oy çokluğuyla kabul edildi. Oylamada vatanın birliği ve bütünlüğü için görevi başında şehit olan asker ve polislerin adının cadde ve sokaklara verilmesini içeren madde de oy birliğiyle kabul edildi. Başkan Vekili Toprak, şehitlerin adının verileceği cadde ve sokakları açıkladı. Toprak, Şahinbey ilçesi Yeditepe Mah. 8578 nolu caddeye şehit Hasan Aslan, Şahinbey ilçesi Yazıcık Mah. 3109 nolu caddeye şehit Taner Cinpolat, Şahinbey ilçesi Güzelvadi Mah. 9110 nolu sokağa şehit İsa Karakaş, Nizip İlçesinden Sultan Abdulhamit Mah. Yavuz Sultan Selim Bulvarından başlayıp imar sınırında son bulan imar yoluna şehit Uğur Taşcı, Nizip ilçesi Mevlana Mah. Kanuni Sultan Süleyman Bulvarından başlayıp şehit Mehmet Ali Yıldırım sokağında son bulan imar yoluna da şehit Halil Karakuşoğlu’nun isimlerinin verileceğini söyledi. Toprak, bazı şehit yakınlarının da isimlerinin verilmesi için çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
Gündemden başka görüşülecek madde olmadığından, bir sonraki meclis toplantısı, 14 Mart 2016 saat 15.00’da yapılmasına karar verildi.

Müezzinoğlu: 20 Bin Uzman Hekim, 10 Bin Pratisyen Açığımız Var


Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 20 bin uzman hekimi ve 10 bin pratisyen açığı olduğunu belirterek, “2007 yılına kadar YÖK, ‘bu ülkede hekim fazlası var’ diye hekim kontenjanlarını 25 yıl, nüfus artış oranını da kale almadan 1987 yılından 2007 yılına kadar ‘Türkiye’de hekim fazlası var, hekim kontenjanları arttırılmamalı’ diyerek, kontenjanlar donduruldu. 2007 yılından sonra YÖK’teki değişikliği sağlayınca ilk defa 7 bin 500 öğrenci aldık.” dedi.
Gaziantep Kent Konseyi tarafından hazırlanan 8. Olağan Genel Kurultayına, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun yanı Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Mehmet Aslan, Gaziantep Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Tiryakioğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan beş vali ile bakanlıkta değerlendirme yaptıklarını söyleyen Bakan Müezzinoğlu, göçmen sağlık merkezlerini ve bu anlamda, onlarında bu ülkede insanların aldığı sağlıklı hizmet koşullarını, çok daha güçlü hale getireceklerini söyledi. Müezzinoğlu, “Aslında temel sorunumuz, hekim açığıdır. Gelişmiş ülkelerde 10 nüfusa 17 hekim düşerken, bizde 10 bin nüfusa 17 hekim düşüyor. Bu gelişmiş ülkelerde, 10 bin nüfusa hemşire oranıyla bizdeki hemşire oranı, yüzde 40’lar seviyesindedir. Bütün bunlara rağmen, biz herhangi bir gerekçenin arkasına gizlenmeden, 13-14 yıldır vatandaşın her kesimine, her alanda, vatandaşımıza sağlığa hakkaniyetli ulaşım ve sağlığın her alanında, hekimse hekim uzmansa uzman, teknoloji ise teknoloji, yapıyoruz. Şimdi zaman zaman eleştiriler de alıyoruz. Yani hastaların bu kadar hekime gitmesi, bu kadar çok reçete alması, doğru mu diye. Bunu, tabi israf kısmı ve kalite kısmı, yüzde 5’lik veya yüzde 10’luğunu sağlık camiası olarak değerlendireceğiz. Yani Avrupa’da Almanya’da, Hollanda’da Fransa’da vatandaşın hekime müracaat etme hakkını, normal görüyoruz da, bizim, hekime müracaat etmemizi çok görme gibi, bir yanlışı yapmamalıyız. Ama planlama yapma açısından, planlamayı daha iyi yapmalıyız. Planlamaya zorlayan ne, işte hekim sayımızın azlığı” dedi.
“Aile hekimi sayısı benim 22 bin yerine, 30 bin aile hekimim olsa, bir hekime 3 bin 700 vatandaşımız vermek yerine, bir hekime 2 bin 500 ya da 2 bin 700 vatandaş verdiğimizde, tabi ki oradaki standart yükselecek” diyen Müezzinoğlu, “Ama takdir edersiniz ki, az önce söylediğim rakamlara asgari bazda, 20 bin uzman hekimi açığımız var. 10 bin pratisyen açığımız var. Bu açığı nasıl kapatacağız. Burada herhangi bir suçlama yapmak istemiyorum, ama 2007 yılına kadar Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), ‘bu ülkede hekim fazlası var’ diye hekim kontenjanlarını 25 yıl, nüfus artış oranını da kale almadan 1987 yılından 2007 yılına kadar ‘Türkiye’de hekim fazlası var, hekim kontenjanları arttırılmamalı’ diyerek, kontenjanlar donduruldu. 2007 yılından sonra YÖK’teki değişikliği sağlayınca ilk defa 7 bin 500 öğrenci aldık. Bir tıp fakültesi öğrencisine gelenin uzman olarak karşımıza gelmesi yaklaşık 10 yılı sürüyor. Dün plan bütçe toplantımızda sağlık konusu vardı. Bunu orada da dile getirdim. Eleştirmek kolay, ama sorunun çözümünde bina yapmak gibi değildir. 10 yıl eğitim görmüş birini görevlendirmek, yani açığımız bu nedenden kaynaklanıyor. Dolaysıyla bütün gittiğim illerde, bu yalnız iller değil, bakanlar kuruluna gitmeye korkuyordum. Türkiye Büyük Mille Meclisine gitmeye korkuyorum. Plan bütçe de eleştirel muhalefetteki arkadaşlarım, verdiği notlara bakıyorum. İşte Mersin’e doktor diyor. Tamam da, Türkiye’de hekim fazlası var diyen zihniyete, bir gün ey zihniyet, Avrupa’da kişi başına düşen hekim bu, Türkiye’de ise bu, neden bunu görmüyorsun. Yunanistan’da 10 bin insana 72 hekim düşüyor. Türkiye’de ise, 17 hekim. Şimdi ülkenin aydınları zaman zaman, aydın eleştirisi yapıyorsun. Ülkenin aydınları, bu ülkenin geleceğine katkı sağlayacak durumu ne yazık ki sergileyemediler” şeklinde konuştu.

“GAZİANTEP ŞEHRİ HASTANESİNİN, ARKASINDAYIM”
Gaziantep’te yapılacak olan şehir hastanesinin arkasında olduğunu ve bu anlamda kenttin bir sağlık turizmi vizyonuna sahip olması gerektiğini ifade eden Müezzinoğlu, “Sıkıntılardan korkarsan, sorunlardan korkarsak, bu ülke dünya ülkeleri ile yarıştan kopar. Bu nedenle, bu nedenle şehir hastanesinin Gaziantep’te gelecek vizyonda, kentte bir sağlık turizmi vizyonuna sahip olması lazım. Bunun altyapısı olan bir ilimizdir. Bu güneyimizdeki hadise, hep böyle gitmeyecek. Bu bölge yeni fırsatlarla uğraşacak. Bu fırsatlara hazır olabilme vizyonunu, şimdiden koymazsak, o zaman yeniden ne yaparız der, ve o fırsatları bir başkası alır götürür. Bu nedenle, 1bin 875 yataklı Gaziantep şehri hastanesinin, arkasındayım” ifadelerini kullandı.

11 Şubat 2016 Perşembe

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu Gaziantep'te


Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun, Suriyelilerin Sağlık sorunları konusunda yapılacak toplantıya katılmak üzere Gaziantep’e geleceği bildirildi. Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Hayati Deniz, Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Sadettin Yazı ve Halk Sağlığı Şube Müdürü Mustafa Tanrıverdi ile birlikte toplantı yaptı. Toplantıda, Gaziantep’e gelecek olan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun ziyareti öncesi değerlendirme yapıldığı öğrenildi. Öte yandan, Bakan Müezzinoğlu’nun Suriyelilerin sağlık durumu ile ilgili yapılacak toplantıya katılacağı belirtildi. Gaziantep’te gün boyu kalması beklenen Bakan Müezzinoğlu’nun, Gaziantep ve Kilis’te konaklayan Suriyeli mültecilerin sağlık sorunlarıyla ilgili de bilgi alması bekleniyor. Geceyi Gaziantep’te geçirecek olan Bakan Müezzinoğlu, Cuma sabahı da Kahramanmaraş’a gideceği bilgisine ulaşıldı.

Özgecan'ın Katlinin 1. Yılı


Özgecan Aslan Mersin'de evine gitmek için bindiği minibüste öldürüldü.  19 yaşındaydı, yüreklerdeki acısı hiç dinmezken, kadına yönelik şiddetin simgesi olmasıyla hafızalarda derin izler bıraktı.  Aslan ailesinin, geçtiğimiz yıl 11 Şubat'ta okuldan gelmesini bekledikleri kızları Özgecan'dan haber alamaması üzerine polise haber vermesiyle başlayan arama çalışmaları, sosyal medyadaki paylaşımların ardından hızla kent geneline yayıldı. Tarsus-Ankara karayolu Çamalan köyündeki Cin Deresi'nde 13 Şubat'ta bulunan yanmış bir kadın cesedinin Özgecan Aslan'a ait olduğunun anlaşılması üzerine arama çalışmaları yerini gözyaşlarına bırakırken, Aslan ailesinin de dünyası adeta "başlarına yıkıldı.''
 Aradan Tam 1 Yıl Geçti 
Özgecan'ın katledilmesinin üzerinden tam 1 yıl geçti. Davası emsal oldu, mahkeme başkanının zanlılara  söylediği 'şu ağlamaları geçelim' sözü hafızalara kazındı. Ancak kadın cinayetleri durmadı. 2015 yılında Türkiye genelinde 303 kadın cinayeti işlendi. Miras
 Özgecan Ailesinin Rüyalarında Yaşıyor ve Tüm Türkiye'nin de... 
Özgecan Aslan'ın ailesi, kızlarının birinci ölüm yıl dönümünde yaşadıklarını ve beklentilerini gazetecilere anlattı. Anne Songül Aslan, "Hep rüyamda görüyorum Özgecan'ı. 'Ben çok mutluyum' diyor. Kızım artık rüyalarımda yaşıyor" derken, baba Mehmet Aslan ise, "Gerek 'Özgecan Yasası'nın çıkması yolunda, gerekse de kız çocuklarının, kadınların bu tür olaylara maruz kalmaması için elimizden geleni yapacağız. Derneğimiz bu alanda faaliyet gösterecek" dedi. Baba Mehmet Aslan ise bir yılın nasıl geçtiğini anlamadığını, olaya hala inanamadıklarını ve kabullenemediklerini dile getirdi. Özgecan'ı kendisinin de her gün rüyasında gördüğünü ifade Aslan, kızının rüyasında, "Anne, baba ben geleceğim" diye seslendiğini aktardı. Olayın ardından, "Özgecanlar Derneği"ni kurduklarını anımsatan Aslan, şöyle devam etti: "Başka Özgecanlar, başka meleklerin kanatları kırılmasın diye, Özgecanlarımızın adını yaşatmak için derneği kurduk. Gerek 'Özgecan Yasası'nın çıkması yolunda, gerekse de kız çocuklarının, kadınların bu tür olaylara maruz kalmaması için elimizden geleni yapacağız. Derneğimiz bu alanda faaliyet gösterecek." Özgecan'ın katilleri Gaziantep ceza evinde kalıyor.

8 Şubat 2016 Pazartesi

Kilis'te Roketin Düştüğü Okulda Eğitime Gözyaşları İçinde Başlandı


Kilis’te, Suriye'den atılan roketin isabet ettiği Eyüp Gökçeimam Ortaokulu ile Nazlı Ömer Çetin İlkokulu'nda eğitimin ikinci dönemi gözyaşları ve hüzünle başladı. 18 Ocak tarihinde saat 09.30 sıralarında Suriye’den IŞİD tarafından atılan roketin Eyüp Gökçeimam Ortaokulu ve Nazlı Ömer Çetin İlkokulu bahçesine düşmesi sonucu okulda hizmetli olarak görev yapan Ayşegül Polat (25) olay yerinde hayatını kaybederken, yaralanan 13 yaşındaki öğrenci Gülten Canpolat kaldırıldığı hastanede 11 günlük yaşam mücadelesini kaybetmişti. Eyüp Gökçeimam Ortaokulu ve Nazlı Ömer Çetin İlkokulu'nda bakım ve onarım çalışmasının yapılmasından sonra bugün eğitim yeniden başladı. Bir çok veli çocuklarını okula kendileri getirirken, Gülten Canpolat’ın sınıf arkadaşlarının büyük bölümü okula gelmedi. İl Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Sevgili, Eyüp Gökçeimam Ortaokulu’na gelerek öğrencilere karanfil dağıttı. Okul Müdürü Ahmet Polat ve öğrencilerle bir araya gelen Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Sevgili, öğretmenlerle bir toplantı yaptı. Bu esnada Rehberlik Öğretmeni Sema Çiloğlu, gözyaşlarına boğuldu. Sema Çiloğlu,. bir okula füze düşmesini yakıştıramadığını ifade ederek, gözyaşlarına boğuldu. Gülten Canpolat’ın sınıfında oturduğu sıraya karanfil bırakılırken, sınıf arkadaşlarının gözyaşlarına boğulması yürekleri yaktı. İl Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Sevgili yaptığı konuşmada, “Eylem planları yaptık. Kısa vadede, orta vadede, uzun vadede, özellikle bu iki okul ve bütün okullarda uzman arkadaşlarımızın yapacağı destek eğitimini sürdüreceğiz. Programlarımız hazır, Bakanlığımızın yetişmiş elamanları onlar da geldiler. Bütün aileler gezildi, evlerinde ziyaret edildi. Çok üzgünüz, ama bundan sonra o acı günleri, anları unutturmak adına elimizden gelen her şeyi yapacağız" dedi. Öğrenci velileri ise yaşananlara tepki göstererek, “Çocuklarımızın psikoloji bozuk, 3 okulun arasında Suriyeli okul ve hastanesini istemiyoruz. Bizim çektiğimizi biz biliyoruz. Kimin umurunda, çocuklarımızın, bu yaşanan olay yüreğimizi dağlamıştır" ifadelerini kullandı.

Vali Yerlikaya Sınırda İncelemelerde Bulundu


Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Karkamış-Suriye sınırına yapılan duvar inşaatında incelemelerde bulundu. İl Jandarma Komutanı Albay Şeref Çakmak ve İl Emniyet Müdürü Erhan Gülveren ile birlikte inşaat sahasına gelen Yerlikaya, burada Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı İnşaat Şube Müdürü Mehmet Çapar Yiğit ve yüklenici firma yetkililerinden çalışmalar hakkında bilgi aldı. Yetkililerden duvar inşaatının Karkamış bölümünün kısa bir sürede tamamlanacağı bilgisini alan Yerlikaya, imalat kalitesiyle ilgili gereken titizliğin gösterilmesi talimatını vererek, gayretleri nedeniyle firma çalışanlarına teşekkür etti. Proje kapsamında Karkamış gar binasından Fırat nehri üzerindeki Batı köprüsüne kadar 2 bin 100 metre uzunluğunda yapılan duvarın yüksekliği 3.60 metre olurken, Türkiye tarafında duvara paralel olarak 3 metre yüksekliğinde pens teli ve üzerine jiletli tel örgü çekilecek. Kurşun geçirmez özelliğe sahip dört gözetleme kulesi yapılan sınırda termal kamera ile denetim ve aydınlatma sağlanacak.

Gaziantep'te Bir İlkokul Müdürü Evini Müzeye Çevirdi


Gaziantep'in İslahiye ilçesinde yaşayan İlkokul Müdürü Umut Yılmaz evini müzeye çevirdi.
25 yıllık memuriyet hayatının 9 yılını köy okullarında geçiren Umut Yılmaz, teknoloji karşısında kaybolmaya yüz tutan telefon, semaver, megafon, kandil, kılıç, şamdanlık, ütü, sürahi, saat, heybe, plak ve at nallardan oluşan yüzlerce eski eşyayla evini müzeye çevirdi.
Eski eşyalara merakı olduğunu belirten Yılmaz, "Eğitimci olmam münasebetiyle hizmetlerimin büyük bir bölümü Halk Eğitim Müdürlüğü'nde geçti. Bu hizmeti ifa ederken köy gezilerimiz oldu. Teknolojiye yenilen bazı şeyler dikkatimi çekti. Bu kullanılmayan eşyaları bir süre topladım. Unutulmasına gönlüm razı gelmedi. 25 yılda toparlayabildiğim kaybolmaya yüz tutmuş eski eşyalarla bu ortamı oluşturdum" dedi.

ZİYARETÇİ SAYISI ARTIYOR
Elindeki malzemelerle Gaziantep Kültür Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduğunu ve engeller karşısında yılmadığını belirten Yılmaz, "Evin bir kısmının müze haline getirilmesini istedim. Ancam önüme bazı engeller çıktı. Ancak evin müzeye dönüştüğünü duyan vatandaşlar gelip ziyaret ediyorlar. Ziyaretçi defterimizi doldurup mutlu bir şekilde buradan ayrılıyorlar. Her yıl ziyaretçi sayımızda sürekli artıyor. Eşim ve çocuklarım bu konuda bana çok büyük destek oldu. Onların yardımları olmasa tek başına bu işin üstesinden gelemezdim" diye konuştu.

"HURDACI YERİNE MÜZEYE GETİRİN"
Semaverden eski telefona, megafondan bakır kaplara kadar yüzlerce eski malzemeyi toplamayı başaran Yılmaz, "Burada elinde böyle unutulmaya yüz tutmuş eşyalar bulunan vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Ellerindeki eşyaları üç beş kuruş için hurdacılara vermeyip bize getirsinler. Biz burada değerlendireyim. Verilen eşyaların kim tarafından verildiğini üzerine yazarak burada sergileyelim. Gelecek nesillere bu değerleri unutturmayalım. Bu eşyaların yıllar evvel nasıl kullanıldığını bilmesi gelecek nesiller acısından önemli. Hurdacıya satarken ekonomik değeri çok yüksek olmayacak ama burada manevi değeri artmış olacak" şeklinde konuştu.

6 Şubat 2016 Cumartesi

Antep Savunmasının Osmanlı Belgeleri Kent Envanterinde


Antep Savunması’nın Osmanlı kaynaklarında yer alan kayıtlarından oluşturulan 3 kitap, bir plan bir albüm ve 2 panorama resim düzenlenen lansmanla kamuoyuna tanıtıldı.  Gaziantep’in Şehit Kamil Belediyesi tarafından Turizm ve Kültür Müdürlüğü desteği ile Doç. Dr. Halil İbrahim Yakar, Murad Uçaner, Arkeolog Ü. Gülsüm Yaprak Pusat tarafından Kurtuluş Savaşı’nda büyük mücadele örneğinin sergilendiği Antep savunmasında, dönemin hastane kayıt altına alınan yaralıların yer aldığı ‘bir şehrin feryadı’ isimli hastane defteri, dönemin imkanları ile tutulmuş Antep savunmasındaki askerlerin iaşe kayıtlarının yer aldığı ‘Açlığın günlüğü’, Antep savunmasında, birliklere gelen yaz ılı ve telefonla gelen emirler ile telgrafla sorulup karşıdan cevap gelmediği için ‘sessizliğin çığlığı adlı Ayıntab Etraf-ı Şehir Cephaneler Kumandanlığı Tahrirat, Telgraf, Telefon. Tamim Defteri oluşturuldu. Bu kitaplar, ayrıca oluşturulan Barsumyan-nazaryan Antep Şehir Planı ve 2 Abdülhamit albümlerinde Ayıntab Rumkale ve Halfeti isimli albüm ile kentin kuzey ve güney yakalarından çekilmiş çok eski fotoğraflardan oluşan panoramik resimler ile birlikte kamuoyuna tanıtıldı. Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdfan Fadıloğlu tarafından tanıtım gerçekleştirildi. Tanıtımda eserler ile ilgili bilgi veren Fadıloğlu, “Gaziantep imalatıyla, ticaretiyle, üretimiyle, ihracatı ile Türkiye’de örnek gösterilen bir şehir ancak, özellikle sosyal hayat ve kültür hayatı noktasında dengeli bir gelişme olmadığı için hormonlu bir büyüme söz konusu. Bunların bir anda çözülmesi mümkün değil. Yıllardır gelen biriken sıkıntıları bir anda çözme imkanımız yok. Şehitkamil belediye olarak, özellikle eğitimin her noktasında vermiş olduğumuz katkılarla birlikte şehrin sosyal ve kültürel hayatına da katkı sağlamak adına değişik projeleri milletin hizmetine sunmaya devam ediyoruz” dedi. Benzer eserleri genç kuşakların ve araştırmacıların faydalanabilmesi amacıyla Gaziantep envanterine dahil etmeye devam edeceklerini belirten Fadıloğlu, oluşturulan 2 panoromik resimlerden birinin orijinali Avustralya’da bir kütüphanede bulunan 4 kare resimden elde edildiğini, diğerinin ise internet üzerinden temin edildiğini ifade etti. Fadıloğlu, teknoloji yardımıyla son hali verilen her iki panoramik resmin olumsuz eleştirilerin de hedefi olduğunu hatırlatarak, “İş yapılan yerde mutlaka hata olabilir. Ama bu olumsuz eleştirilerle ilgili de aydınlatma yapılması gerekiyor. Bizim derdimiz bu memleketin derdi ile dertlenmek. Bu memleketin sosyal, kültürel hayatına katkı koymak. Bu eleştiriler bize negatif etki yapmayacak. Bizi kamçılayacak. Bunları arttırarak, devam ettireceğiz” diye konuştu.

IŞİD'in Gaziantep'teki Köle Pazarı'na Bir Buçuk Ay'da Beraat


IŞİD’in Gaziantep’te kurduğu kadın köle pazarı haberi sonrasında İlerici Kadınlar Derneği’nin (İKD) yaptığı suç duyurusu üzerine 1,5 ayda iddianame düzenlenip açılan davanın ilk duruşmasında tüm sanıklar beraat ettirildi. Yargının henüz 1 Aralık’ta yapılan suç duyurusuna karşı 15 Ocak’ta beraat kararı vermekteki acelesi dikkat çekti.

Dava jet hızıyla görüldü

İKD’nin başvurusu üzerine yapılan soruşturma sonucunda 6 Suriyeli hakkında dava açıldı. Ancak tüm delillere rağmen geçtiğimiz 15 Ocak’ta yapılan duruşmada, Mahkeme tüm iddia ve delillerini yetersiz bularak tüm sanıklar hakkında “terör örgütüne üyelik ve finasmanını sağlama” suçlamaları için delil yetersizliğinden beraat kararı verdi.
Videodaki büro Gaziantep’te bulundu
İŞİD’in kadın köle pazarı ofisinin yerinin tespit edildiği, burada yapılan aramalarda, pasaportların yanında bir kısım para ve yapılan ödemelere ilişkin Al-Amir Company isimli şirket adına düzenlenmiş para ödeme ve alındı makbuzlarının ele geçirildiği belirtildi.

İddianameden ilginç bir ayrıntı ise haberimizdeki videoda belirtilen para sayma makinasının dahi arama yapılan büroda bulunmuş olması.
Savcılık ceza istedi

Savcılık, yine iddianamede yoruma yer vermeyecek şekilde ilgili büronun haberde yer alan büro olduğunu ifade ederek, “Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; Gazete Manifesto internet haber sitesinde yer alan terör örgütünün insan ticareti yolu ile Suriye Ülkesi’nde gerçekleştirdiği yasa dışı eylemlerden elde ettiği paraların şüphelilerin çalıştığı bürodan transfer ettiklerine dair görüntülü yayın yapması üzerine görüntülü yayında gösterilen iş yerinin şüphelilerin işlettikleri iş yerine ait olduğu hususlarının emniyet görevlilerince tespit edilerek şüpheliler hakkında yapılan soruşturma işlemi sonucunda haberi teyit edecek şekilde iş yerinde kaynağı ve edinim sebebi şüpheliler tarafından ispatlanamayacak şekilde yüklü miktarda paraların ele geçirilmiş olması,şüphelilerin üzerilerine atılı suçu inkara yönelik olarak Irak ve Suriye ile yaptıkları ticari alışveriş nedeni ile iş yerinde para transferi gerçekleştirdiklerini beyan etmelerine karşılık iş yerinin gerçek bir mal ve hizmet alım satımı yaptığına dair herhangi bir vergi kaydı,satış faturası ve belgenin bulunmadığı,iş yerinin gerçekleştirdiği ticari alışverişin kayıt altına alınmamış olduğu,ayrıca şüphelilerin iş yerinden terör örgütünün faaliyet gösterdiği Menbec Kasabası’na para transferi yapmış olduklarının tespit edilmiş olması bir arada değerlendirildiğinde şüphelilerin üzerilerine atılı terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet suçunu işledikleri hususları anlaşılmış olmakla, Şüphelilerin mahkemenizde yargılamalarının yapılarak eylemlerine uyan ve yukarıda gösterilen sevk maddeleri gereğince AYRI AYRI CEZALANDIRILMALARINA  ifadelerine yer verdi

6 Suriyeli için adli kontrol kararı verilmişti

Soruşturma sırasında ilgili büroda ve bağlantılı olduğu gerekçesi ile göz altına alınan  6 Suriyeli ise adli kontrol kararı ile serbest bırakıldılar. Şüpheliler suçlamayı reddederken, yapılan aramada ele geçirilen, 3 bin 345 lira, 371 bin 711 dolar, 795 avro, 5 bin 650 Suriye Lirası ve 1 adet iHunter marka para sayma makinası bulundu.

İKD: Davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz

İKD adına görüştüğümüz Nuray Yenil ise, “Yargılamanın bu kadar hızlı yapılıp üstünün kapatılmasını kabul etmiyoruz. Şikayetçi olduğumuz dosyada tarafımıza hiçbir haber verilmeden ve resmi tebligat yapılmadan gizli bir şekilde yargılamayı AKP’nin IŞİD’i koruması olarak görüyoruz. Jet hızıyla verilen bu beraat kararı hukuka aykırıdır. Davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz.” dedi. (gazetemanifesto.com)

4 Şubat 2016 Perşembe

Gaziantep'te Lakabı Saddam Diye Gözaltına Alındı


Gaziantep’te yaşadığı mahallede ‘Saddam’ lakabıyla bilinen 66 yaşındaki Şükrü Gümüştekin, iki kişi arasında geçen bir telefon görüşmesinde geçen, “…dün geldi Saddam geldi…” şeklindeki konuşma nedeniyle evine yapılan operasyonla gözaltına alındı. Gümüştekin, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Evrensel'den İnanç Yıldız'ın haberine göre 66 yaşındaki Şükrü Gümüştekin, Antep’in Güzelvadi mahallesinde ‘kırık çıkık’ işi yapıyor. Kolu, bacağı kırılan ya da çıkanların yanına gittiği Güzelvadi, işini yaparken ‘acımasız olduğu’ için kendisine Saddam lakabı takılmış. Gümüştekin, 12.09.2015’te iki kişi arasında yapılan bir telefon görüşmesinde ‘Saddam geldi’ lafı geçince, bu Saddam’ın kendisi olacağı düşünülerek, geçtiğimiz çarşamba günü sabaha karşı gözaltına alındı. Kendisine neden ‘Saddam’ olarak hitap edildiği sorulan Gümüştekin’e  ‘Saddam’ kelimesinin geçtiği telefon konuşması da soruldu. Telefon konuşması yapan kişilerden M. E. K’nin 14.10.2015 tarihinde ‘Terör örgütü üyeliğinden’, ‘Örgüt adına eylem ve faaliyetlerden’ dolayı tutuklandığı söylenen Gümüştekin’e, “Telefon görüşmesinde geçen ‘Saddam’ın sen olduğunu tespit ettik” denildi. Söz konusu kişileri tanımadığını söyleyen Gümüştekin, “Legal bir siyasi parti olan HDP’nin Şahinbey ilçe binasına gider gelirim. Ayrıca bu partinin düzenlemiş olduğu yasal yürüyüş ve basın açıklamalarına da katıldım. Kanunsuz hiçbir eylemin içinde yer almadım” dedi. Gümüştekin, ‘Dün geldi Saddam geldi’ şeklindeki konuşmanın geçtiği tarihlerde Siirt’in Pervari ilçesi Yukarıbalcılar köyünde çiftçilik yapan yeğeninin yanında olduğunu belirtti.

İki gün gözaltında tutulduktan sonra geçtiğimiz cuma savcılığa sevk edilen Gümüştekin, buradaki ifadesinde de “Beni kastettiklerini düşünmüyorum. Zira memlekette ‘Saddam’ lakaplı bir sürü kişi vardır. Ben mahallede kırk çıkıkçılık yaptığım için bana ‘Saddam’ diye hitap edilir” dedi. Gümüştekin daha sonra sevk edildiği mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Yaşananları gazetemize değerlendiren Avukat Mehmet Erdem, Gümüştekin’in tanımadığı iki kişinin yaptığı telefon görüşmesinden, sadece lakap benzerliğinden gözaltına alınması ve hakkında soruşturma açılmasının komik olduğunu söyledi. Erdem, “Biz de biliyoruz, hakimler de biliyor ki hiçbir delil olmadan gözaltı yapılıyor. Hukukun sürece göre işlediğini hepimiz biliyoruz. Bazı dönemler suç olmayan bir şey konjonktüre göre suç olabiliyor. Dolayısıyla talimatla hukuk uygulanıyor. Temennimiz bu sürecin bir an önce sonlanması, bir an önce hukukun hukuka göre uygulandığı sürecin hüküm sürmesidir” dedi

NTV'de Gaziantep Belgeseli


NTV geçmişten günümüze kadar bir çok medeniyete ev sahipliği yapan Gaziantep'in belgeselini hazırladı.  Merkezinde Gaziantep'in yer aldığı kadim coğrafyada önce Paleolitik Döneme tarihlenen ören yerleri ve kalıntılar hakkında bilgi verilen belgeselde, bu bölgede, Romalıların benimseyip dünyaya yaydığı iki ayrı yerel dinin tapınım alanları bulunuyor. Türkiye'de az bilinen bu alanlar ile yeni keşfedilen arkeolojik kalıntılar ilk defa televizyon ekranına gelecek.
 DÜNYANIN İLK FABRİKASI
 İlk bölümde, Dülük Köyünde bulunan ve 'dünyanın ilk fabrikası' olarak nitelenen Şarklı Mağara ile Hristiyanlığa karşı alternatif bir din olan Mitraizmin en büyük yeraltı mağarası tanıtılacak. Romalı askerlerin benimsediği bir yerel tanrının dünyaya yayılım merkezi olan Dülük, bu yönüyle de ilk defa Türk televizyonlarına konu oluyor. Dülük Baba Tepesi'nde keşfedilen Jupiter Dolikhienus Tapınağı'nın benzerleri Cezayir'den İngiltere'ye dünyanın değişik yerlerinde Roma lejyonları tarafından inşa edilmişti.
KARKAMIŞ’TA ÖZEL ÇEKİMLER
İkinci bölümde ise Milattan Önce 11. yüzyıldan itibaren Anadolu'yu istila eden Deniz Kavimleri'nin yol açtığı tahribat anlatılıyor. Bu yıkım nedeniyle çivi yazısı başta olmak üzere pek çok kültürel değer kaybolurken, Anadolu'nun ilk merkezi devleti ve imparatorluğu Hititler de tarih sahnesinden çekilmişlerdi. Bu bölümde, uygarlığın yeniden ayağa kalktığı bölge olarak Gaziantep ve çevresi ele alınıyor. "Geç Hitit Devletleri" adıyla bilinen Karkamış, Zincirli (Sam'al), Sakçagözü ile diğer ören yerlerinden Tilmen Höyük ve dünyanın en büyük ve en eski açık hava heykel atölyesi Yesemek'in tarihi değerleri bu bölümde anlatılıyor. Karkamış'ta özel izinle çekilen yeni keşifler de ikinci bölümün öne çıkan başlıkları arasında yer alıyor. Gaziantep'in son yıllarda en büyük kazanımı Zeugma ve bölgedeki Roma Dönemi izlerinin anlatıldığı üçüncü bölümde ise Zeugma'nın mozaikleri ile birlikte kentin 1000 yıla yaklaşan öyküsü Roma yapıları üzerinden anlatılıyor. Ayrıca, Araban ve Yavuzeli civarındaki Roma mezar anıtları ile Hristiyanlık tarihinde büyük önemi bulunan Rumkale az bilinen yönleriyle ekrana geliyor.
GAZİANTEP’İN ALTINDAKİ KENT
 Belgesel serinin son bölümünde ise, Gaziantep Kale'sinden başlayarak kentin merkezi yerleşim alanında bulunan tarihi eserler konu ediliyor. Özellikle İslam dönemine tarihlenen yapılar, eser ve objeler ile kentin geçmişten günümüze etnoarkeolojik zenginliği, kültür zenginliği bu bölümde öne çıkıyor. Mutfağından dokuma üretimine, bakırcılıktan diğer zanaat ürünlerine kadar geniş yelpazede Gaziantep'in kültürel değerleri ekrana taşınıyor. Kentin az bilinen yeraltı su kanalları, kasteller ve benzer nitelikli yapılar da bu bölümün diğer önemli konu başlıkları arasında. NTV'den Ahmet Yeşiltepe'nin hazırlayıp sunduğu "Metropolis - İçinden Tarih Geçen Kent; Gaziantep" belgeselinin kurgusunu Cihan Çekiç, görüntü yönetmenliğini ise Ahmet Uçar üstlendi. Belgesel serinin ilk bölümü 7 Şubat Pazar gecesi saat 22:10’da NTV ekranında izleyiciyle buluşacak. Belgeselin tekrar bölümleri Cumartesi sabahları saat 10:10’da NTV’de ekrana gelecek.